Her geçen an dönmeye ve genişlemeye devam ediyor Ucu bucağı olamayan bilimse her geçen gün önümüze farklı bir sürprizle çıkıp eğer bunu makineleştirirse ‘teknoloji’ olarak adlandırıyor. Her birimiz teknolojiyi kendi ellerimizle, bir annenin çocuğunu büyüttüğü gibi büyütüyoruz. Gelişen teknoloji ise bize yeni inovasyonlar sağlarken risklerini ve avantajlarını beraberinde getiriyor.
Her birimiz artık hayatlarımızı ikiye ayırıp yarısında kendi hayatımızı sürdürürken diğer yarısını sosyal medya platformlarından yaşıyoruz. 21. Yüzyılın beraberinde getirdği teknoloji devrimi alışılmış tüm kuralları yıkarak yeni bir boyut kazandırıd hepimize. Ilk başta tepki çekse de yıllardır gazetesini sabah kahvaltısında okuma keyfi yapan babalarımız bile küçücük ekranlardan gelişmeleri takip eder oldu. Telefonun olmadığı zamanlarda sözleşilip büyük bir özenle gerçekleştirilen görüşmeler şimdi ‘ web cam’lerle dünyanın bir ucundan öbür ucuna yapılabiliyor. Hepimizin hayatı böylesine sanalken güvenlik ise bizim için çok farklı bir boyut aldı. Önce şifreler geldi telefonlarımıza, sonra parmak izi taramaları ve en son da yüz taramalarıyla sağlamaya çalıştık güvenliğimizi. Şu an bir çok ülke yüz tanıma sistemini zorunlu hale getirirken bir çok ülke ise yaptırımlarla yasaklıyor. Sizce yüz tanıma sistemi bize güvenlik mi sağlıyor yoksa güvenliğimizi tehdit mi ediyor?
Konum servisleri sayesinde her gittiğimiz yeri, orada geçirdiğimiz süreyi; verielere ulaşım için bize özel olan parmak izimizi; son olarak telefonumuzu bile açmak için
yüzümüzün her noktasının haritasını ister istemez bir veri tabanına işliyoruz. Bu bize ikincil bir saldırı olmazsa verilerimizin güvenliğini vaad ederken öte yandansa olası bir saldırıda tüm hayatımızın bir bellek üzerinden insanların eline geçip alehimize kullanılabileceği anlamına da geliyor.
Öte yandansa kendimize özel bilgilere direkt erişimi zorlaştırıp gizliliği artrırıken bir de hızımızı arttırmış oluyoruz. Teknoloji çağında hızın önemiyle saniyeler içinde bir bağlantı kurabilmek işlerimizi daha kolaylaştırmakta. Ek olarak siber güvemil uzmanı Dr. Leo Zhanga göre ‘’Güvenlik göreceli bir kavramdır ve sistemi kırmak bütçenizin ne kadar büyük olduğuna bağlıdır. ‘
Sonuç olarak güvenliği sağlamak için üretilern inovasyonların risklerini ortadan kaldırmak gerekir aksi takdirde bu durum bir tehdit haline gelerek kötü sonuçlar doğurabilir. Risklerin kaldırılması ve uygun koşulların sağlanmasıyla ise bize değişen yüzyılın koşullarına en iyi şekilde adapte olmayı sağlayacak şekilde yardımcı olabilir.