Bir düşünün kendinizi bir çocuk olarak. İnsan daha minnacıkken bile gelecek için hayaller kuruyor. Mutlaka hepimiz küçükken bir kere de olsa gelecekte hangi meslekte olmak istediğimizi düşünmüşüzdür. Sonuçta kim sevdiği ve ilgi duyduğu bir alanda çalışmak istemez ki? İnsanın çocukluğundan itibaren bir ilgi alanı oluşuyor ve zaman ilerleyip büyüdükçe ilgi alanlarımızın değişmesiyle aklımızdaki meslek de değişebiliyor. Ama büyüdüğümüzde ve buna bir karar vermemiz gerektiği zaman herkesin aklına bir soru geliyor. Ben ne olmalıyım? Bir bakıma mesleğimiz ile hayatımıza bir yön veriyoruz. Çünkü, insan sevdiği işi yaparsa işe hoplaya zıplaya bir heves içinde gider. Ama maalesef günümüzde bazı insanlar işlerine hep bir zorlayış içerisindeymiş gibi gidiyorlar. Bu da insanı bezdiriyor ve pişmanlığa sokuyor. Şimdi bir dünya hayal edin: Herkesin en çok istediği, hobileri ve zevkleriyle uyuşan ve herkesin güle oynaya işe gittiği bir dünya. Kulağa güzel geliyor değil mi? Spora ilgisi olan sporcu, tıp ile ilgilenen doktor veya hemşire ve bunun gibi şeyler. Herkes mutlu, herkes sabah bir sevinçle yataktan kalkıp işe gidiyor. Hatta çöpçü olup sırf doğaya karşı bir sevgi beslediği için bu mesleği yapanların ve bunu yaparken mutlu olan insanların olduğu bir dünya. Geliri yeterli olmasa da mutlu olan insanlarla dolu olan bir dünya. Kulağa mükemmel geliyor. Mutsuz bir birey kalmıyor dünyada. İnsan mutlu olacaksa gerisinin ne önemi var şu dünyada?
BİR HAYAL
(Visited 53 times, 1 visits today)