Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkileri, herkesin cep telefonunu kapatmadan o platformlarda takılı kalmaları gibi birçok kötü sonuca neden olur. Son yıllarda sosyal medya bağımlılığı her yaştaki bireyler için artmıştır. Bu bağımlılığın yol açtığı bazı sorunlar şunlardır: az uyku, benlik saygısının kaybı ve zayıf ruh sağlığı.
Son zamanlarda sosyal medya bağımlılığının asosyallik ve depresyona yol açması ile ilgili yeni çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar bazı araştırmacılar tarafından toplumu bilinçlendirmek adına yapılmıştır. Araştırmacılar verileri yaş ve cinsiyete ayırarak analiz etmiştir. Çalışmaların sonucu aşırı sosyal medya kullanımının ileride depresif semptomlara yol açmadığını ortaya koymuştur.
Aynı zamanda bilim insanları daha çok büyük yaşta kadınlarda görülen depresyon belirtilerini inceleyerek bu yaştaki insanların akranları ile yarışarak kendilerini kötü hissettikleri kanaatine varöışlardır. Bilimciler bu yaştaki kadınların kendilerini daha iyi hissettirmek için sosyal medyada büyük bir rekabet içine girip tamamen sosyal medyaya dönüşebileklerini belirtiyorlar.
Sosyal medya korkusunu azaltmak:
Bu bulgular sosyal medyanın aşırı kullanımının depresyona yol açmadığını gösterdiği için sadece toplumu uyararak diğer zararlardan uzak tutmayı sağlar. Aslında bu teknolojinin etkileri üzerinde halkın korkusunu caydırmaktan ziyade bilinçlendirmek üzerinde bir yoldur.
Bir bilimcinin açıkladığı gibi, ” ebeveynler ‘Facebook depresyonu’ gibi medya başlıklarını okuduğunda, sosyal medya kullanımının depresyona yol açtığı gibi doğal bir varsayımı var.” Yani sosyal medya gerçekten bu tür depresyon sorunlarına yol açmasa dahi ebeveynlerin bu konudaki korkuları bizi psikolojik olarak depresyona yönlendiriyor.
Kişilik gibi faktörlerdeki farklılıkların, sosyal medyanın zihinsel refahı nasıl etkileyebileceği konusunda bir rol oynaması muhtemeldir. Örneğin, bazı gençler sosyal medyayı bir karşılaştırma aracı olarak olumsuz kullanmayı tercih ederken, diğerleri sadece arkadaşlarınızla iletişim kurmak için kullanabilir. Bu bireyden bireye değişen bir durumdur.
Kızların erkeklerden çok daha yüksek depresyon oranı, sosyal medyada harcadıkları zamana yakından bağlıdır ve çevrimiçi zorbalık ve kötü uyku, düşük ruh halleri için ana suçlulardır. Depresyon muzdarip genç kızlar da düşük benlik duygusu var çok kendilerine olan saygıları oldukça yetersiz ve daha az uyudukları için mutsuzluk belirtileri var. Öyle görünüyorki kızlar hayatlarının bu yönleriyle erkeklerden daha fazla mücadele ediyorlar, bazı durumlarda önemli ölçüde öyle.
Birçok kız, genç kadın ve çocuklar yani genç ruhların sahip olduğu yenilenen endişeler ve ruhsal zarar, kendine zarar verme ve intihar düşünceleri de dahil olmak üzere birçok kötü sonuca sahiptir.
Birçok kız erkeklerden daha uzun süre ve bağımlı olarak sosyal medyayı kullanıyor. Kızların sosyal medyada daha fazla zaman harcadıkları ve aynı zamanda bu tür Instagram gibi platformlarda etkileşime bağlı depresyon belirtileri görüntülemeye daha muhtemel olduğu apaçık görünüyor.