TRAFİK SORUNUNA ÇÖZÜM VAR MI?

Trafik sorunu, dünyanın her yerinde insanların en çok şikayetçi olduğu problemlerden biridir. Özellikle insanların işe gidiş ve işten dönüş saatleri trafiğin en yoğun olduğu saatlerdir. İnsanlar işten çıktıklarında, trafiğe yakalanmadan evlerine gidebilmek için haklı olarak canlarını dişlerine takıyorlar. Fakat bu çabayı herkes gösterince yollar adeta savaş alanına dönüyor. Ülkemizde trafik sorununun en çok yaşandığı şehir ise kuşkusuz İstanbuldur. Ben bizzat İstanbul’un acımasız trafiğinde iki buçuk saat beklediğimi hatırlıyorum. O hareket etmeyen trafikte birçok insan acelesi olduğu halde mecburen beklemek zorunda kalıyor. Bu nedenle bu soruna kesin bir çözüm bulmak gerekiyor. Trafik sorununun sona ermesi, yolların daima akıcı olması ve insanların ulaşımda sıkıntı çekmemesi için neler yapılmalıdır?
Tabi ki bu problem üzerine neredeyse herkes düşünmüştür. Bazı insanların ulaştığı ortak bir sonuç var. Onlar daha fazla yol yapılmasının trafik sorununu tamamen çözeceğini düşünüyor. Fakat yapılacak yolların sonunda çıkacağı yer yine eski yollardır. Ayrıca şehir içerisinde o kadar çok özel araç kullanılıyor ve her gün mevcut araçlara yenileri ekleniyor ki eski yollar tıkandığı gibi kısa sürede yeni yollar da tıkanacaktır. Bu yüzden trafik sorununu çözmek için önce özel araç kullanımını azaltmalıyız. Bunun yolu ise insanları toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik etmekten geçiyor. Zaten çok sayıda insan toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Ancak toplu taşıma araçları çoğu zaman insanların beklentilerini karşılayamıyor. İnsanlar toplu taşıma araçlarını kullanırken haklı olarak konforlu bir yolculuk bekliyor. Ama örneğin trafiğin yoğun olduğu saatlerde bir belediye otobüsüne ya da dolmuşa göz attığımızda, birçok insanın bir taraftan oturacak bir yer bulmaya çalışırken diğer taraftan dengede kalabilmek için tutunacak bir yer aradığını, herkesin diğer insanlarla fazla temas halinde olmamak için olağanüstü çaba gösterdiğini ve sonuçta hem bedenen hem de ruhen yorulduklarını görebiliriz. Bu nedenle insanlar mecburen özel araçlarını kullanmaya yöneliyorlar. Ancak bu durum trafiğin daha da yoğunlaşmasına ve toplu taşıma araçlarında geçirilen rahatsız sürelerin daha da artmasına neden oluyor. Bu nedenle bu sefer daha da fazla insan özel araçlarına yöneliyor ve trafik daha da yoğunlaşıyor. Bu kısır döngüden kurtulabilmek için, otobüslerin ve dolmuşların sayısının artırılması ve bu araçların daha konforlu hale getirilmesi gerekmektedir.
Otobüs ve dolmuşların yanı sıra şehirlerimizde kullanımını artırmamız gereken başka toplu taşım araçları da vardır. Bunlar yeraltı araçları yani metro ve deniz üzerinde ulaşım sağlayan araçlar yani yolcu gemileri, feribotlar, yolcu tekneleri ile airrail gibi alternatif toplu taşıma araçlarıdır. Metrolardan bahsetmek gerekirse, metroların sadece belirli bölgelerdeki duraklara gittiğini ve insanların o duraklardan sonra otobüsleri veya özel araçlarını kullanmak zorunda kaldıklarını görmekteyiz. Bu yüzden daha fazla ve daha uzak noktalara metro ile ulaşılabilmeli, yani metro ağı geliştirilmelidir. Gemilere ve teknelere gelince, birçok şehrimizin denize ve özellikle İstanbul’un boğaza kıyısının olması toplu taşıma için büyük bir şanstır. Tabii ki değerlendirebilirsek. Şu anda denize kıyısı olan şehirlerimizde gemiler, tekneler ve feribotlar ile de ulaşımın sağlandığını inkar edemem fakat bunun yeterli olup olmadığı tartışılır. Bu ulaşım araçlarını kullanmak trafiği rahatlatma konusunda önemli olduğu kadar yakıt tasarrufu açısından da önemlidir. Çünkü su üzerinde giden araçlar diğerlerine göre daha az yakıt tüketirler ve havayı da daha az kirletirler.
Sonuç olarak, trafik sorununun çözümü için tek yol insanların toplu taşıma araçlarını daha fazla kullanmaya yöneltilmesidir. Ancak bunun olması için gerek şart toplu taşımayı yaygın, hızlı ve konforlu hale getirmektir. Bu çözüm İstanbul trafiğini bile rahatlatabilir. Fakat bir sorun var. Trafik sorunu konusunda kimden bir çözüm önerisi istesek herkes binbir çeşit çözüm üretir. Fakat bu çözümlerin hepsi sadece lafta kalmaktadır. Bunun için devlet tarafından bir yaptırım da uygulanabilir. Devlet özel araçlardan aldığı vergileri artırıp toplu taşıma araçlarının ücretini düşürebilir. Dediğim gibi çözümler hep lafta kalıyor ama çözüm için de bir yerden başlamak lazım…

(Visited 68 times, 1 visits today)