Her insanın kendine özgü özellikleri vardır. Benim ki ise utangaç olmamdı. Bu özelliğimle de bütün arkadaşlarım dalga geçiyorlardı. Aslında sadece utangaç olmamda değildi zevklerim konusunda da alay konusu olmuştum. Ben edebiyat konusuna olan ilgim fazlaydı. Diğer arkadaşlarım bana hep ‘Defne çok sıkıcısın’ ya da ‘ Defne bu konuyu neden merak ediyorsun’ diye merak edip soranlar bile vardı. Onlara göre sokağa inince top oynamak, saklambaç oynamak veya yerden yüksek gibi oyunlar oynamak güzel ve ilgi çekiciydi. Bence daha zevkli olan evimizin tam karşısında ki koca çınarın gövdesinde oturup kitap okumak veya havalar biraz daha ısınınca piknik yapmaktı. Geçen Pazar günü ailemle beraber kahvaltımızı bitirdikten sonra sohbet ederken arkadaşım Aslı beni aradı. Bana aşağı inmem konusunda ısrar ediyordu. Ben de gelirim ama bir şartım var dedim ve benimle dalga geçmemeleri için tembih edip üzüldüğümü söyledim. Aslı ise söz veriyoruz bir daha seni üzmeyiz dedi. Bu sözünden sonra ona inanıp aşağı indim. Biraz saklambaç oynadıktan sonra teyzem garip bir yüz ifadesiyle beni apar topar dışarıdan aldı ve arabaya bindik. Teyzeme ne olduğunu sordum ve teyzemde bana Mian’ ın boncuk yuttuğunu ama telaşlanacak bir şey olmadığını söyledi. Mia ise benim bu yaz sahiplendiğim evcil hayvanımdı.
Veterinere gittikten sonra tam yarım saat sonra gözümü açtım ve Aslı ve diğer arkadaşlarım gelmişti. Çok şaşırmıştım çünkü, tahmin etmediğin arkadaşlarım bile beni ve Mia’ yı merak edip veterinere kadar gelmişlerdi. Bu davranışları beni çok mutlu etmişti. Birkaç saat sonra Mia ve arkadaşlarımla eve dönmüştüm. Bugün hem korkunç hem de maceralı bir gündü.