Her başarılı insanın bir sırrı vardır. Onları diğerlerinden ayıran bir şey vardır.Başarılı olan insanlar nasıl başarıya ulaşıyorlar? Başaramayan insanların,”Ben yapamam,ben o kadar zeki değilim.” ya da ”Onlara verilmiş bir hediye zeka,bana verilmemiş.” gibi ön yargılarla kendilerini kodlamaları onların olan bir şeyi görmemelerini mi sağlar? Bizi diğer canlılardan ayıran şey düşünebiliyor ve beynimizi ve zekamızı kullanabilme yetimizin olmasıdır. Peki emek işin içine girince değişir mi?
”Başarının sırlarından biri, geçici başarısızlıkların bizi yenmesine izin vermemektir.”demiş Mark Kay. Başarılı olan insanlar dünyaya geldiklerinden beri başarılı mı oldular? Onları elbet başarısızlığa sürükleyen bir deneyimleri olmuştur. Dünyaya geldiğimiz anda içimizde bir şeyleri öğrenme dürtüsü vardır.Küçüklüğümüzde verilen zekayı geliştirmek için oynatılan bazı oyuncaklar vardır. Bunlar lego,yapboz… Bizim birbirimizden farklı olduğumuzu anladığımız zamanlar genel olarak birinci sınıfa başladığımız zamanlar oluyor.Birinci sınıfta herkes bir şekilde okuma yazma öğreniyor.Ortaokulda ağırlaşan derslerle birlikte iş kendini emek ve zekaya bırakıyor.Zeka ile bir yere kadar işe yarar.Sonrası artık emek ve çalışmaya bağlıdır.
Ön yargılar insanların başarılarını etkiler.Bir işi başarmak için ilk olarak zihindeki perdeleri kaldırmak gerekiyor. Çünkü ön yargıları olan bir kişiye yeni bir şeyler öğretmek ya da ona bir şeyler başarabileceğini göstermek dünyanın en zor işi olabilir.”Bir ön yargıyı yok etmek,bir atomu parçalamaktan daha zordur.”demiş Albert Einstein. Zeka hepimize verilen bir şeydir. Sadece bunu kullanmak ve başarmak istediğin konu üstüne yoğunlaşmak gerekiyor.İmkansız diye bir şey yoktur ta ki ön yargıları kırıp başarmaya odaklanırsak
Emek.Emek ilgilendiğin bir şeye zaman ayırmak ve onun üstüne kafa yormaktan geçiyor aslında. Zekayı bir kenara bırakıp emekle olan şeyler çok fazla.Walt Disney, Albert Einstein,Bill Gates ve daha birçok başarılı olan ve isimlerini duyduğumuz bu kişiler çocukluklarında disleksi ile karşı karşıya geldiler.Disleksi; kelimeleri ve harfleri seçmekte güçlük çekmek.Bazı insanlar bunu bir hastalık olarak tanımlıyorlar ama hastalık değil aşılabilecek bir durum bu.Bu insanlar emek vererek aştılar. İlgilendikleri alanlara yöneldiler. Ne yapmaktan hoşlanıyorlarsa ona yöneldiler.
”Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum.Bizi birbirimizden ayıran ayıran emektir.Ben çalışmaya inanıyorum.”demiş Aziz Sancar.Çalışmak insanı motive eder. Çalıştıkça bir şeyler başarabildiğini görür insan.Cesareti ve öz güveni yerine gelir. Muhtemelen şu an çok zeki olup sırf bir emek göstermediği ve çalışmadığı için henüz keşfedilmemiş birçok insan vardır.Emek ve zeka her zaman kişiyi bir sıfır önde tutar.