Birgün akşam üzeri kitabımı okurken oturma odasından bir ses duydum ,odaya girdim , beyaz gömlekli yüzünü göremediğim bir şey bana ismi Eşkiya olan bir yere gitmemi istedi. Ben de acayip panikledim ve panikten odadan dışarıya çıktım. Cesaretimi toplayıp odaya girdim ve titreyerek “Gelirim ama bir şartım var.” dedim ve ekledim , “İş karşılığı para ve seni ömrüm boyunca görmemek.” dedim.
Karşıdaki şey bunları kabul etti. Ben o mekana gittim ve bir not buldum. Notta şöyle yazıyordu : “Ejderhanın içinden geç, hazineyi al ve geri gel.” Ben bu görevi yapmaya başladım, ejderhanın içinden geçip hazineye ulaştım ama bir an aklıma o şeyin sözünün tutup tutmayacağından emin olmadığımdan hazineyi almadan geri çıktım ve düşündüm ki acaba o benim şartımı yerine getirecek miydi? Yerden bulduğum bir kaç malzeme ile hazine sandığının bir modelini yaptım. İçini de boş ve hafif olmasın diye artan tahta ve diğer malzemeler ile doldurdum. O şey gelene kadar olduğum yerde bekledim. Geldi ve “O hazine nerede?” dedi.Ona maketi verdim gitti, beni de rahat bıraktı.Tam da maketi yedi derken oraya nasıl gittiğimi anlamadan kendimi orada buldum.O şey”Bu sahte!” dedi.”Yenisini getir.” dedi. Gittim getirdim ve bundan sonra yalan söylememeyi öğrendim.