Dokuz ay sonrasında okullar kapanmış ve sonunda beklenilen o tatil gelmiş. Sabah erken kalkıp okula gitme derdi olmadan. Uykunuzu alıp ardından mükemmel bir kahvaltı yapacağınız o günler geldi. Peki ya siz nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz bu tatili? İki seçeneğiniz var diyelim: Ya tarih kokan bir kültür turu ile yazı geçireceksiniz ya da Güney’deki sahilleri dolaşarak.
İnsanların çoğu yaz tatilini deniz kıyılarına gidip denizde arkadaşlarıyla veya ailesiyle birlikte vakit geçirmek için değerlendiriyor. Buna ben de dahil olmak üzere tanıdığım çoğu arkadaşım da aynı fikirde. Kültür turunu tercih eden insan pek görmedim belki de Türkiye’nin şu an ki bulunduğu durumu özetleyecek niteliktedir. Konu bana gelinirse bugüne kadar yazımı kültür turu ile geçirmedim çünkü beni kültürel mekanlar biraz bayıyor açıkçası. Gezip görmektense, okuyarak bilgi almayı tercih edenlerdenim. Gezerken beni bayan mekanlar araştırdığım zaman sanki bana oyun alanı gibi geliyor ve bu sayede daha çok bilgi edindiğimi düşünüyorum, en azından bana daha çok yararlı geliyor diyeyim.
Oysaki, baktığımız zaman sahillerdeki kıyıya köpürerek çarpan dalgalar, kumların ıslanıp renk değiştirmesi ve bir müddet sonra kuruduğu için tekrar renk değiştirmesini izlemek, çıplak ayak ile kumsalda yürümek, kumlardan kale yapan çocukların ne kadar tatlı olduklarının farkına varmak, yeri geldiğinde onlara katılıp tanımadığın veya tanıdığın bir çocukla oynamak, arkadaşların varsa onlarla beraber denize girmek, arkadaşlarını ıslatmaya çalışmak, sığ bir ortamda voleybol oynamak ve eve gidince ”keşke krem sürseydim !” diyerek mızmızlanmak ve yeri geldiğinde bir büyüğün ile birlikte balık tutmak… Bana kalırsa bunlar yaz tatilini yaz tatili yapan detaylardan sadece bazıları. Eğer bunlar olmazsa yaz tatiline yaz tatili demekte zorlanırım ben. Birde gittiğiniz yer daha önce görmediğiniz bir sahil ise yani yeni bir yer keşfediyorsanız işte ben buna yaz tatili derim. Belki yeni arkadaşlar ile tanışacaksınız veya kendi cennetten köşenizi bulacaksınız kim bilir?
Gelelim kültürel gezi tarafına. Her ne kadar öyle birini tanımasam da elbet kültürel geziyi tercih edecek insanlarda vardır. Ancak bana kalırsa kültürel gezi dediğin şey yılın 365 günü yapılabilecek bir gezi türü. Yani okul zamanı bile olsa bir hafta sonunu planlayıp bir veya iki gün bir yerlere gidip görmek kolay bir şey. Demek istediğim bunun için dokuz ay beklemeye gerek yok ve geldiğinde ise tüm tatili bunun için harcamak bana kalırsa biraz saçma. Yaz demek deniz, kum, güneş ve arkadaşlar / aile demektir. Zaten sanırım bu yüzden kendimi bildim bileli yazları kültür turunu değil deniz kıyılarını seçiyorum.
Aile büyüklerim de hep deniz kenarında oturduğu için daima ailecek her yaz yanlarına gideriz ki sadece bizim ailede olmaz, teyzelerim, amcalarım, dayılarım… Bütün bir ailemiz deniz kıyısında toplanırız. Yanımda birkaç arkadaş götürdükten sonra ise o yaz tatili hiç unutmayacağım bir üç aya dönüşür.