Bir spora başladığımız zaman veya sanata yöneldiğimizde bunu kendimiz için mi yoksa topluma sesimizi duyurmak için mi yaparız? Peki bunlar boşa vakit kaybı mıdır?
Sanatın 3 kategorisi olduğunu düşünüyorum. Sanatı sanat için yapanlar, sanatı kendi için yapanlar ve sanatı toplum için yapanlar. Sanatın toplum için olduğunu düşünenler aynı zamanda sanata evrensel de demektedir. Sporun da aynı şekilde kategorilendiğini görebiliriz.
Sanatın evrensel olmasını düşünmeyenlerdenim. Bir insan sanatı dünya için, insanlık için yapmamalı. Aksine kendi iç dünyasında yaşadıklarını yansıtmalı veya kendi ilgisi için yapmalıdır. İnsanlık için veya iz bırakmak amacıyla yapılan sanatın gerçek sanat olmasının söz konusu olduğunu düşünmüyorum.
Sanat; davranışımızı, karakterimizi, adalet ve sempati hislerimizi rafine etmeli; kendi kendimizi tanımamızın, kendi kendimizi kontrol etmemizin, diğerleri için beslediğimiz saygı hislerimizin ve hareketlerimizin yücelmesine hizmet etmeli; bizi adiliğe, zulme, adaletsizliğe ve bayalığa tahammül etmeyecek şekilde geliştirmelidir.
-Bernard Shaw
Yukarıda da söz edildiği gibi sanat bizim karakterimizi ve davranışlarımızı geliştirebilmeli. Anca o zaman gerçek sanat olmalı. Toplum için yapılan sanatın ise adiliğe, zulme yol açtığını düşünüyorum. Hareketlerin yücelmesine hizmet değil, topluma hizmet etmeye başlandığında toplumu memnun edebilmek için birçok suç işleniyor sanatta.
Spora gelir isek birçok yerde sadece aileleri için veya toplum için yarışmalara katılan, rekorlar kıran, derecelere oynayan kişilerin bir süreden sonra mutsuz olduğunu ve yorulduğunu görebiliriz. Bunun başlıca nedeni bu başarıları kendi mutlulukları için yapmıyor olmamalarıdır. Aynı sanat gibi spor da toplum, aile için değil kişinin kendi davranış, duygu ve iradesi için yapılmalıdır.
Sanatın kişisel olmasının sebebi yapan kişiden başka okuyan, dinleyen, gören, izleyen kişidir de. Bir kişi o eseri okuduğunda, dinlediğinde, izlediğinde ya da baktığında bir anlam çıkartıyorsa, kendinden bir şeyler buluyor ve bu duygular o kişinin benliğini yüceltmeye katkı sağlayabiliyorsa o esere sanat eseri diyebiliriz.
Sanatın kişisel olmasındaki başka bir sebep ise her bireyin farklı anlamlar çıkarabilmesidir. Bir resimde, kitapta, şiirde, müzikte veya filmde herkes farklı anlamlar çıkarabilir. Bunun nedeni de herkesin farklı düşünce tarzı ve yaşam tarzı olmasıdır.
Bu sebeplerden dolayı sanat ve sporun evrensel değil kişisel olduğunu düşünüyorum. Sonuçta amaç toplumu memnun etmek değil kişiye değer katmak olmalı.