- Bazen düşünüyorum ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü çoğu arkadaşlarımın anne ve babası derslere kafayı takıp sürekli ödevden sınavdan bahsederken. Benimkiler çok daha rahat bırakıyorlar. Doğruyu söylemek gerekirse daha yeni yeni okul kelimesini ağızlarına almaya başladılar. Artık liseli olduğumdan mıdır bilmiyorum. Üstelik sadece annem ve babamda değil. Nereye gitsem benden büyükler beni görür görmez. En nefret duyduğum kelimelerden biri olan okul kelimesiyle beni karşılıyorlar. Buna örnek verecek olursak. Haftanın 5 günü okula gidip çıkışta babaannemlere gittiğimde. Ağızlarından çıkan ilk cümlenin içinde şuanda klavyede o 4 harfe basmak bile istemediğim okul kelimesini ağızlarına alıyorlar. Ben bu durumu grip hastalığına benzetiyorum. Ebeveynlerin ağızlarından eksik etmedikleri okul kelimesi tıpkı grip hastalığı gibi bulaşıcı bir hal almış. Ben artık 2-3 yıl gerisine dönmek istiyorum. Ne güzel he hafta sonu ailecek oynadığımız çok keyifli bir hafıza oyunumuz vardı. Hem eğleniyorduk hem de hafızamız gelişiyordu. Üstelik misafirler geldiğinde oyunun heyecanı 2’ye katlanıyordu. Oyunda ne kadar kişi o kadar eğlence vardı. Benim kardeşimin bir huyu vardır. Bilir misiniz? Bu huy iyi mi kötü mü bilmiyorum. Ama benim kardeşim eğer bir sıkıntısı yoksa örneğin hasta falan değilse her konuda çok ama çok hırslıdır. Mesela geçen hafta sonu kardeşimin basket maçı vardı. Maç genel olarak ortada geçiyordu. Bir onlar sayı buluyordu bir biz taa ki bir pozisyonda kardeşimin gözüne dirsek gelene kadar. Kardeşim bir şeye sinirlendiğinde aşırı hırstan resmen gücü 3 katına çıkar ve yine aynı şey oldu. Maçta bir ikili mücadelede gözüne darbe alınca çok daha hırslı bir hal aldı. Böylelikle maçın geri kalanında üstün bir performans sergiledi. Kısacası geriden gelip maçı kazandırdı. Maç sonu ise herkes onu tebrik etti. Biz konumuza geri dönelim. Yani demek istiyorum ki hafıza oyunlarında da kardeşim yenilince maalesef küsüp odasına gidiyor. Bizde bu duruma çözüm olarak aynı oyunu takımlı bir şekilde oynuyoruz. Bu sayede odasına gidip küsmüyor bizimle gülerek oynamaya devam ediyordu. Ailecek her hafta sonu bu hafıza oyununu oynamamızın nedeni bu hafıza oyununu kendimizin yapmış olmasıdır. İlk başta eşit büyüklüklerde 90 adet eni ve boyu 5 cm olan tahta kareler kestik. Daha sonra her karenin herhangi bir tarafına resim çizdik. Son olarakta oyunu biraz daha zorlaştırmak için karelerin boyalı olmayan taraflarına parlak altın sarısı kaplamalar yapıştırdık. Böylece geriye sadece en çok eşi bulan oyuncu olmak kalıyor.
(Visited 188 times, 1 visits today)