Ülke denilince akla aynı topraklarda yaşayan insanlardan oluşan büyük bir topluluk gelir. Ülke olabilmek için sadece bir araya gelmek de yetmez. Ortak dil, din, bayrak vb. bir de ortak bir geçmiş yani tarih gerekir. Ayrıca ülkenin refahlık seviyesi o ülkenin insanları için çok önemlidir. Refahlık seviyesinin yükselmesi, bir ülkenin gelişimi ile mümkündür. Peki gelişim için neler gereklidir? Sanayileşme, modernleşme, üretim, tarım gibi başlıklar sıralanabilir. İşte tüm bunların gerçekleşebilmesi için ülke temellerini sağlam inşa etmiş olmalıdır. Bu da öncelikle bireyler için erken yaşta başlayan ve zorunlu olan, kaliteli ve düzgün planlanmış bir eğitim sistemi ile mümkün olur. Ardından da ülkenin insanlarına verebildiği kaliteli bir sağlık hizmetiyle de devamlılığını garanti altına almış olur.
Bu bilgiler ışığında ülkemin milli eğitim bakanı olarak ben olsam, önüme gelen 3 tane yeni dersten (savaş tarihi, sanat tarihi, bilim tarihi) birine öncelik verecek olsam; önceliğimi bilim tarihi dersine verirdim. Ülkenin gelişebilmesi için önceliğin bilim sayesinde olacağını düşünüyorum bu sebeble bilim tarihi dersini müfredata eklerdim. Geleceğin bilim adamları olma yolundaki ülke çocuklarına bilimin nereden başlayıp nerelere kadar gelebildiğini, hangi evrelerden geçtiğini anlatmak gerekir. Bilim tarihi dersleri bilimin ve keşiflerin ilk oluşturduğu ayak izlerinden yola çıkarak günümüze gelene kadar nelerle karşılaştığını anlamak adına çok büyük önem taşımaktadır. Çocukların doğru ayak izlerini takip etmeleri de ülkenin geleceği için çok önemlidir. Ben eğer milli eğitim bakanıysam; geri kalan 2 dersi de müfredata eklerdim çünkü aydın bir ülke için sanat da önemlidir ve sanatın tarihi bilinirse ancak gelinen yerin doğruluğu ve kıymeti bilinebilir. Savaş tarihi de geçmişte yaşanan anlaşmazlıkların ve çıkarların sonucunda ülkeler arasında ne gibi çatışmaların olduğunun bilinmesi açısından, yeni nesil için faydalı olacağı inancındayım. Sonuçta “Savaşların kazananı olmaz.” diye bir söz duymuştum bir filmde, bence de olmaz mutlaka kayıplar verilir. Bu, iki taraf içinde geçerlidir. Yaşanan savaş ve kayıpların ileride gençlere örnek olması adına okutulmasını isterdim.
Eğitimde en önemli konu doğru bir şekilde planlamak ve uygulamak olduğunu düşünürsek; çocukların doğru ayak izlerinden gitmelerini sağlamak da milli eğitim bakanı olarak benim görevim olsa gerek.