Masallar söyleyemediklerimizdir. Olmasını istediğimizi herkesten gizlediğimiz dünyadır.Bazıları dünyayı değiştirebilecek güçtedir. Ancak aslında güçlü olan bizim o masala hissettiklerimizdir.Kendimizi hangi masala inandırırsak , o masal bizim masalımız olur.Hayattan kaçmak için onlara saklanırız. Ve kahramanları,kurtarıcımızdır.
Alice ile tanışın. O ki yapamazsın diyen herkesi şaşırttı. Harikalar Diyarı’na ilk geldiğinde kimse onun gerçek Alice olduğuna inanmamıştı.Küçüklüğünde hayattan kaçtığı yer tehlikedeyken bile soğukkanlı davranarak Kırmızı Kraliçeyi yendi. O gülleri kırmızıya boyamayı kabul etmedi.Kendine inandı ve yapılması gerekeni yaptı.Geri dönme zamanı geldiğinde dostlarını bıraktı ama onları hep kalbinde hissetti.Kimse bir kadının kaptan olabileceğine inanmadı.Harika’ya bindi ve yeni serüvenlere açıldı.Gemisi kayalıklarla buluştuğunda bile korkmadı.Mürettebat “imkansız” dediğinde cevabı hep ” O kelimeden nefret ettiğimi bilirsin.” oldu.
Aslında hepimizin yapması gereken bu değilim midir? Dünyayı değiştirecek olanı yapmak Alice’ye benzemek ya da yeni Alice’ler yapmak değil midir?Sadece yolumuza bakıp kimsenin ne dediğini önemsememek.Eğer herkes bir Alice olsaydı belki de kimse yeni bir fikirden korkmayacaktı.Belki de reddedilen fikirler hayatımızı değiştirecekti.Kimin ne dediğini boş verip hayallerimize baksaydık günü yaşamaya baksaydık,Her anı yaşayabilirdik.Kaygılardan uzak mutlu ve huzurlu bir hayat.
Peki ya Alice bize benzseydi?Muhtemelen ya ilk günden vazgeçer delikten yukarı çıkarda ya da korkularına yenilip Jabberwooky’e mağlup gelirdi.Tıpkı bizi aşağılayanlara mağlup geldiğimiz gibi.Ya da Kırmızı Kraliçe gibi onun özelliklerini beğenmeyenleri umursuyor olsaydı.Ve kendisi de çevresindekileri aşağılasaydı.O zaman bizim Alice kendisi olabilir miydi?Yahut Şapkacı.O da hayatımızı değiştirebilecek bir karakterdi.Herkesin ona karşı kullandığı sözcükler belliydi.Deli,çılgın,kaçık,divane, ve bunun gibi daha onlarca sıfat.Şapkacı deliydi, bu doğru hem de tam anlamıyla.Tabi iyiye deli dersek.Şapkacı da tıpkı dostu Alice gibi iyiliğe ve hayallerine inandı.Kimsenin ne dediğini umursamadan harika şapkalarını yapmaya devam etti.
İşte bu iki dost, bize hayatta imkansızın olmadığına,her şeyin mümkün olduğuna inandırdılar.Kimisi sadece masal kahraman der geçer.Bazıları ise ciddiye alır onları,kalbinde ve zihninde yer bulur onlara.Bizlere ilkokul Türkçe dersinde okutulan bu kitaptan alacak çok dersimiz vardır aslında.Kimisi dinlemez kaçar o dersten,ve hayattan kalır.Ama farkına vardıklarında hala geç değildir hayatlarını değiştirmek için.İşte böyle küçük hayatlar değiştirerek koca Dünyayı değiştirirler bu iki çılgın.Bazen farkında olmadan yaparlar sadece aklınızın bir köşesine ilişerek, bazen de büyük etkiler bırakarak.Masalı okuduktan sonraki ve önceki hayatınız değişmiştir artık.Bambaşka bir dünya kurarsınız kendinize.O kurduğunuz yerin mimarıdır Alice ve Şapkacı.Tanımış olduğunuz bu iki dosta hayatınızda yer verip Dünyayı değiştirmeye var mısınız?