İnsanlar kendilerini ifade etmekte, gerçek düşüncelerini göstermekte hep zorlanmışlardır. Aslında bu zorlanmanın nedeni korkudur kendi içinde özgür olamamaktan kaynaklıdır. Bazı kurallar bizi bunu yapmaktan alıkoyar ve böylelikle aslında kendi kişiliğimizden yavaş yavaş uzaklaşırız kontrol edilmeye başlarız.
Eğer birine herhangi bir onun canını sıkan konu hakkında içindekileri dökmesini istersek eğer açık sözlü biri değil ise başta kem küm eder ve sonrasında az da olsa içindeki o duygu ve düşünceleri dile getirmeye başlar. Aslında korktuğumuz şeyler bizim duygularımızı belirler. Mesela birini kaybetmekten korkuyorsak ona daha fazla bağlanırız, biri bizimle sürekli uğraşıyorsa ve buna dur demeye korkuyorsak bu içimizdeki sinir duygusunu dışa vurur ve bu sinir nefrete dönüşür. Yani eğer korkuyu atabilirsek içimizden kendi içimizde daha özgür oluruz ve kendimizi kendimiz kontrol etmeye başlarız. Ama nasıl korkularımızı yenebiliriz ki bu kadar çok korkumuz varken? Aslında insanlar kendilerini gizlediklerinde daha kolay duygu ve düşüncelerini yaşar tüm sinirlerini sevgilerini nefretlerini meraklarını akla gelebilecek tüm duygularını daha kolay ortaya çıkarırlar. Buna sahte sosyal medya hesapları açıp anonimmiş şekilde sağa sola yazmak örnek gösterilebilir aslında. Çünkü korkumuz aslında bizim bazı yaptıklarımız yüzünden bizim başımıza gelecek olaylardır ve anonim olunca kimliğimiz gizlenir kendimiz oluruz. Bir anlık da olsa duygu boşaltımı ve kendimiz olmak gerçekten içimizi rahatlatır ve tekrar o korku duygusu işin içine girer. “Ya kimliğim ortaya çıkarsa?” demeye başlarız kendi kendimize ve tüm korktuğumuz şeyleri yaptıktan sonra bu düşünce belki hayatımıza çok farklı korkuları sokar.
Aslında bu korkunun da en büyük kaynağı insanların bizim hakkımızdaki düşüncelerini ya da düşüneceği şeyleri bu kadar çok kafamızda büyütmemizdir. En küçüğünden bir gün evden çıkarken çok beğendiğiniz ama gerçekten çok kötü ve saçma olan bir şeyi giydiniz. Sizi hiç tanımayan ve sizin de tanımadığınız anlık insanların size garip baktığını fark ettiniz ve bir süre sonra bunun sebebinin giydiğiniz şey olduğunu anladınız. Bir daha giymek istemezsiniz onu ne kadar siz sevseniz de kendi düşüncelerinize insanların saçma bakışları etkili olmuştur ve aklınıza “Acaba kötü mü gözüküyorum?” soruları girer. Bu sefer de rezil olma korkusu beyninize girer ve sizi o yönetir artık kendiniz olmaktan uzaklaşmaya başlarsınız. Kendiniz için yaşadığınızı zamanla unutursunuz ve diğer insanların düşünceleri korkularınız yüzünden sizi etkisi altına alır ve bu içinden çıkılmaz bir yola sokar sizi ne yazık ki.
Aynı Oscar Wilde’ın dediği gibi “İnsan kendi kimliği ile konuşurken pek az kendisi gibidir, ona bir maske verilirse gerçeği anlatır ancak.” insanlar ne zaman kendini gizli ve güvende hissederse kendisi olur kendi düşünceleri ile yaşar korkularından arınmış bireyler haline gelir.