Doğum, yaşam ve ölüm. Bu üç olgu evrendeki kesin ve değişmez kanundur. Varoluş ve yok oluşu da bu üçlemeye dahil edersek, evrendeki canlı, cansız her şeyin bir ömrü olduğu sonucuna varabiliriz. Peki, ömürleri bizim ömrümüzle kıyaslanamayacak olan yıldız ve gezegenler nasıl ölür, yok olur? Ya daha sonra, insanlık bu yok oluşlardan etkilenir mi? Ya da bu yok oluşlar bize bilmediğimiz, hatta hayallerimizin bile ötesinde bilgilere kapı mı açar?
Aslına bakarsak yıldızların sadece iki farklı ölüm şekli vardır. Bunlardan birincisi, içine çökerek bir beyaz cüce oluşturmak veya süpernova olarak patlamaktır. İkinci ölüm şekli, kara delik olmaktır. Açıkçası bizi en çok ilgilendiren de bu ikinci ölüm şeklidir.
Öncelikle karadeliklere neden kara delik dendiğine bir açıklık getirelim. Yıldızlar ölecekleri zaman kendi içlerine doğru çökerler bunlardan bazıları süpernova olarak patlar ve asıl doğum yerleri olan bulutsulara madde bağışlamış ve yeni yıldızların doğumuna önayak olmuş olurlar. Bazıları ise içlerine çöktükleri esnada o kadar yoğunlaşırlar ki artık kendilerinden çıkan ışığı bile kendi çekirdek merkezlerine doğru çekerler. Dolayısıyla onlardan bize ışık gelmez. Aslında bize ışık göndermeyen veya bir ışığı yansıtmayan gök cisimlerini tespit etmemiz çok zordur. Ne var ki kara delikler için böyle bir şey söz konusu değildir. Çünkü kara delikler tamamen karanlık uzay boşluğunda etrafındaki dev yıldızların ışığını kendine doğru çeker ve resmen yutar. Bu sayede simsiyah evrende saklanan siyah ninjalar olmalarına rağmen onları rahatlıkla tespit edebiliriz.
Peki, bu bilim dünyası bu kara deliklerle neden bu kadar ilgileniyor? Kendinden çıkan ışığı bile kendine geri çekebilecek kadar güçlü bir çekim kuvvetine sahip bu cisimleri diğer tüm gök cisimlerinden bu kadar farklı ve özel kılan nedir?
Kara delikler kara delik olmaya başladıklarından itibaren önce etraflarında uzay boşluğunda gezen rastgele madde bulutlarını sonra yakınlardaki yıldızların ışıklarını ve en son da doğrudan yıldızları yutarlar. Bu sayede çok büyüyen kara delikler evrende bilinen en büyük kütleli gök cisimleri haline gelir.
Kara deliklerin içinde zaman ve mekân yoktur. Bizi en çok ilgilendiren bölüm de işte burası çünkü bilim insanları bu süper kütleli kara delikler sayesinde geleceğe yolculuk edilebileceğini söylüyorlar. Sanırım insanoğlu çok yakın bir gelecekte, fantastik uzay bilimkurgu filmlerinde yaşanan, uzay gemileriyle geçmiş ve gelecek yolculuklarını yapar pozisyona gelecekler.