Aylardır bir kitap arıyordum. Ben onu kışın ortasında Taksim’in arka sokaklarındaki ikinci el kitap satan bir yerde buldum. Onu bulunca o kadar sevindim ki hayatımda hiç bu kadar sevinmemiştim. Onu almanın heyecanı ile hemen arabama atlayıp evime gittim. Üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra elime sıcacık kahvemi ve kitabımı alıp koltuğuma kuruldum. Üstüme de battaniyemi çekip koltuğumda kitabımı okuyordum. Sonra tam 23. sayfada iken sayfamın arasından küçük bir kağıt düştü. Kağıt baya yıpranmıştı. İçindeki not ise Arapça idi. Ben Arapça bilmiyordum ama benim ev arkadaşın Zeynep Arapça biliyordu. Hemen koltuğumdan kalkıp Zeynep’in odasının kapısını çaldım. O hemen kapıyı açınca ben de eline kağıdı tutuşturup burada ne yazıyor diye sordum.
O da bana burada aşk ile ilgili bir mısra yazıyor dedi. Ben de belki sahibi için önemli olabilir diye o notu 23.sayfaya tekrar sıkıştırıp ikinci el dükkanına geri sattım. O da bana sen de mi 23.sayfadaki mısrayı gördün dedi. Ben de şaşkın bakışlarla beraber evet dedim adam da bana bunu alan 20 kişi olduğumu herkesin 23. sayfaya geldikten sonra bu notu görüp geri iade ettiğini söyledi. Ben de bu durum karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim.