Haftasonu yarışlarım vardı ve ben son bir haftadır derslerde bile derece hesaplıyordum çünkü bu yarışta baraj geçersem annem beni İstanbul´a gönderecekti.Cuma günü gelmişti ve benim okulda bile elim ayağım titriyordu. Anneni zar zor ikna etmiştim beni okuldan erken alması için. Akşam antrenmana gittim bizden önceki grubun yarış ısınmasını yapmadığını öğrendim kara kara düşünmeye başladım yarış olduğu için antrenmanı satsam mı diye sonra Muratcan abi geldi ve size bir süprizim var dedi. Bize yarış ısınması yaptıracağını söyledi. O an çok mutlu olmuştum çünkü yorulmayacaktım. Dora´nın arkasında yarış ısınmamı tam istediğim gibi yaptım, antrenman bitti eve gittim.
Tara da benim yarışımı izlemek istediği için o gece bizde kaldı. Gece heyecandan uyuyamadım sabah kalktığımda yorgun hissediyordum ama yapıcağıma emindim. Yarış havuzuna gittik, su her zamanki gibi soğuktu. Takımca toplandık ¨Haydi Aykon¨diye bağırıdık ,o zamanlar hala Aykon´da yüzüyordum. Havuzda ısınma süresi bitti herkes yarış mayolarını giymek için soyunma odalarına gitti, tribün, soyunma odaları o kadar kalabalıktı ki yere iğne atsan bulamazdın çünkü Türkiye Yüzme Federasyonu yarışı açık yaş yapmıştı ve 2008´lilerle 1999´lular beraber yüzüyordu. İlk yarış 100 metre kurbağalamaydı ve benim yarışımdı neyseki ben son serideydim. Sıra bana gelmişti, yüzdüm ve Defne Coşkun´u neredeyse geçiyordum ama beni bir alt takıma atmalarından yani antrenman eksiğimden dolayı son 20 metrede vermiştim yarışı ama yinede mutluydum çünkü eski derecemi yüzebilmiştim beni alt takıma atan antrenör benim kötü yüzmemi beklese de iyi yüzmüştüm. 50 metre yarışımda güzel geçmişti ama 200 yarışım pek istediğim gibi değildi.
Yarışlar bitti ve babam beni bu klüpten almaya karar verdiğini söyledi nedenide beni adam yerine koymamalarıymış. Son kez takım arkadaşlarımla İstanbul´a gitmek için annemi ikna etmiştim. 3 gün sonra İstanbul´a yarışa gidecektik, bir yandan annemlerin sözünü mü dinleseydim diye düşünüyordum ama son kezdi bir daha beraber kalamayacaktık ne kampta ne de Türkiye Şampiyonalarında.
İstanbul için yola çıkmıştık ve ben çok mutluydum. Akşamüstü otele vardık ve eşyaları odaya koyar koymaz havuza antrenmana gittik. Her şey güzel gidiyordu, otele döndük ben Doğa ile kalıyordum. Akşam yemek falan yedik odalara çekildik ve uyuduk. Ertesi sabah erken yarış havuzuna sadece Derya ve ben gidecektik diğerlerinin yarışları daha geç olduğundan sonra geleceklerdi. Derya da benimle beraber 100 metre kurbağalama yüzecekti ama benden bir önceki serideydi. Murat hoca her zaman yarışı iki tribünün ortasından izlerdi, Murat hoca Deryayı bekletmiş ikimize beraber yorum yapmıştı sonra beni yollayıp onunla daha uzun konuşmuştu ve bunu her yarıştan sonra yapmıştı. Bu durum benim zoruma gitmişti çünkü kızı her yarışta geçmiştim.
İstanbul´dan Ankaraya dönerken bütün yol babamın söylediklerini düşündüm çünkü adam haklı çıkmıştı bu klüpte adam yerine koyulmuyordum. Zamanla anladım ki iki kişi dışındakiler arkadaşım bile değilmiş.