Aniden çıkan çığlık sesleriyle uyanmıştım. Hemen camdan aşağıya baktım. Keşke bakmaz olaydım. Gözüme çok güçlü bir ışık vurmuştu. Çok parlak bir ışık bu ışık adeta gözümü yakıp kavuruyordu. Gözlerimi kapatıp yüzümü başka bir tarafa çevirmeyi denedim ama bu mümkün müydü? Sanki bir güç bir kuvvet beni kendisine doğru çekiyordu ve karşılık vermek oldukça güçtü. Eğer daha güzel şeyler düşünürsem belkide bu kudretli şeyden kurtulabilirim diye geçirdim içimden. Mesela bir basket maçında son saniye üçlüğü atıp, maçı 2 sayıyla gerideyken maçı çevirip kazanmak gibi ya da miss gibi kokan gül bahçesinde özgürce koşup coşmak gibi. evet sayidende ise yaramıştı. Artık kendimi biraz daha rahat ve sanki boşluktaymışım gibi hissediyorum. bu tuhaf olaylardan sonra gözlerimi yavaş da olsa açabiliyordum artık. Gözlerimi kısa süre içinde tamamen açmıştım ve neden olduğunu anlayamadığım bir endişe bir korku oluşmuştu. Birde ne göreyim gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım. İlk başta emin olmak için yanımdaki ameliyat araç gereçlerine dokundum ve bütün olan olayların gerçek olduğunu anlamam fazla zaman almadı. İlginç bir şekilde hastanedeydim ve karşımda öylece durup dikilen ve sanki benimle konuşmaya çalışan bir kaç tane hemşire vardı. Ben ne zamandır buradaydım. Hemşirelerin anlattığına göre araba kazası geçirmiştim ve başıma çok ağır bir darbe almışım. Kısacası paçayı ucuz kurtarmışım. Hemşireler ben baygın haldeyken kendi içlerinde acaba ismini hatırlayabilecek mi ki? Diye söylenirken ben onların dediklerine göre baya bir şeyler hatırlıyormuşum demek ki. Çok geçmeden ameliyathanenin kapısı açıldı ve içeri bir doktor girdi. Kıvırcık saçları ve koyu kahverengi gözleri vardı. Yüzünde hiç makyaj olmamasına rağmen çok güzel görünüyordu yüzü. İnsanın baktıkça bakası geliyordu resmen. Her neyse ”Ben ne zamandır buradaydım?” diye sordum. Bayan doktor ”Geleli 1 gün oldu, uyandığınızı görmek güzel.” dedi. Sesini duydukça sanki neler yaşadığımı hatırlıyor gibiydim. Ama sesi kesildiği an tekrar her şey siliniyordu aklımdan. Ondan nasıl konuşmasını isteyeceğim ki? Ne düşünür hakkımda? Bu sorulara cevap vermek kafamı allak bullak ediyordu ve olan baş ağrımı şiddetlendiriyordu. Çığlık sesini hatırlıyordum, evet hatırlıyordum ama devamını getiremiyordum. Ne görmüştüm ben? Telefonum çaldı arayan Annem diye kayıtlıydı. Telefonu açmaya korkuyordum. 1 gündür buradaydım ve onların haberi yok muydu? Peki ya babamın? Kendime sorular sorarken bile başım çatlayacak gibi olmuştu. Sonra dedim her şeyi bir kenera bırakıp sonra düşüneceğim. Şimdi sadece gözlerimi kapatıyorum ve uyumaya çalışıyorum.
Uzun Bir Uyku
(Visited 65 times, 1 visits today)