Sıradan Bir Gün…

Yine ne kadar uyumak istesemde çok erken saatte uyandım. Sabahları uykumu alamamaktan ne kadar şikayet etsem de yaprakların üzerindeki damlaların güneş ışığıyla buharlaşmasını izlemek bana ayrı bir huzur veriyor.
Uzun yıllar geçti fakat ben hâlâ kahvaltı etme alışkanlığı kazanamadım ama yine de sabahları içimi ısıtacak bir şeyler içmek zorunda hissediyorum.Dolabı açtım , kupayı aldım , su kaynarken dünden kalan gazeteyi okumaya başladım.Yine pek sevinçli haberler yoktu , her zaman olduğu gibi eve gazete aldığım için kendime söylendim.Çay olunca hırkamı alıp balkona geçtim , hâlâ havada çimen kokusu vardı , zannedersem yaklaşık bir saat kadar orada öylece oturdum.İlerideki saat kulesinin sesi ile irkildim , işte o zaman üşüdüğümün farkına vardım. Telefonu kontrol ettim , üç dört saat sonra uçağım olduğu aklıma geldi ve hazırlanmak için yatak odasına çıktım. Bu gezi çok uzun olmadığından yanıma bir iki üst ve defterlerimi aldım.Bu gezinin aslında yazdığım kitapla pek bir alakası yoktu ama yine de kafamı biraz rahtlatmak için birkaç gün izin yapmam gerektiğini düşünüp bilet almış bulundum.Uçuşa bir saat kala evden çıktım. Yaptıkları yeni havaalanı evime yakın olduğundan artık eskisi gibi evden çok daha önce çıkmam gerekmiyordu.
Saat on ikide uçağımız kalktı. Uçakta her zaman yapmayı sevdiğim gibi müzik dinleyip bir şeyler çizmeye başladım.Birkaç yıl önce tüm uçak koltukları yataklı koltuklara dönüştürüldüğünden beri herkes yolculuklarda uyuyor ama bu süre benim için sabah saatlerinden bile verimli geçer hâle geldi.
Uçak indiğinde acıktığımı fark ettim , nasıl olsa beni bekleyen bir araç olmadığından kafeteryanın orada yiyebileceğimi düşündüm.Gezeceğim yerlere gitmeden önce haftalarca ve aylarca araştırma yaptığımdan oranın bir yerlisi kadar bilgim oluyordu , bunun için de seyahatlerimde hiçbir zaman bir rehbere ihtiyaç duymadım ama buraya bileti bir hafta önceden aldığım için yeterince bilgi edinememiştim.Ben de eski zamanlarda arkadaşlarımla gezdiğimizdeki gibi sorarak bir yerleri bulmaya karar verdim.Arkadaşlar demişken onlarla gezmeyi o kadar özlüyorum ki… Şimdi onların hepsi çok yoğun işlerde çalışıyor , kafalarını kaldıracak vakitleri yok. Oysaki ben masa başı işi hayatta yapamayacağımı biliyodum.Bu yüzden yazarlığı seçtim çünkü sadece aklının orada olması yeterli!

Yazmayalı aradan neredeyse on saat geçti ama biraz kendimi dinlenip buradaki büyülü yerleri fotoğraf çekmek ve karalama bile olsa biraz çizim yapmak istedim.Birkaç tarihi yer gezdikten sonra akşama doğru motele geçtim.Buralar çok büyülü bir yerler , insanları da çok candan.İyiki iki günlük bile olsa bu geziyi düzenlemişim şimdi ne kadar yorulduğumu anlıyorum.
Neyse , yarın daha gezecek çok yerim var ve o uçak yolculuğu beni çok yordu.İyi geceler.

(Visited 94 times, 1 visits today)