Bu blog yazısına başlamadan önce “Kentsel Dönüşüm” kavramını hiç duymamıştım. Merak ettim, araştırıp öğrenmek ve öğrendiklerimi burada paylaşmak istedim.
Araştırdığım kaynaklarda Kentsel Dönüşüm Nedir? konulu birçok yazı gördüm. “İmar planına uymayan ruhsatsız binaların yıkılıp, imar planına uygun olarak yeniden inşa edilmesine dayanan kapsamlı projelendirme süreci” ne Kentsel Dönüşüm dendiğini öğrendim.
Yüksek risk taşıyan yerleşim alanları ile standardı düşük ve niteliksiz yapılar kentsel dönüşüm yerleri olarak görülmektedir. Yüksek risk taşıyan yerleşim alanları 1. ve 2. derece deprem kuşağı üzerinde olan şehirlerimizde bulunuyor. Ankara 4. Deprem bölgesinde yer aldığı için bu şehirde kentsel dönüşüm daha çok gecekonduların yoğun olduğu bölgeler için projelendiriliyor. Böylece gecekonduların yerine modern ve odak noktasında insan olan yaşanabilir yeni alanlar yaratılıyor.
Ankara’da gecekonduların yoğun olduğu bazı bölgelerde kentsel dönüşüm başlamış durumda. Peki çarpık kentleşmeye sadece gecekondular mı neden oluyor? Yeni yapılan bazı yerleşim yerlerinde de çarpık kentleşme yok mu? Balgat ve Çukurambar gibi Ankara’nın merkezi noktalarında, 4-5 katlı binaların tepesinde, onları bir anda yutacakmış gibi duran yüksek katlı binalar günümüzün çarpık kentleşmesi değil mi?