Hayvanat bahçesi dendiği zaman aklınıza ne geliyor? Belki görmek için Dünyanın öbür ucuna gitmek zorunda olduğunuz hayvanların kaldığı yer ya da fotoğraf çekmek için gittiğiniz içinde de birkaç hayvanın bulunduğu park,bahçe. Bir sürü şey çağrıştırabilir orası sizin hayal gücünüze kalmış.Peki benim aklıma ne geliyor biliyor musunuz? Başlarına ne geldiğini anlamadan ,annelerinden ayrılan , gözünde korkuyu ve umutsuzluğu barındıran sevgiye ve şefkate ihtiyacı olan hayvanların barındığı yer.
Peki hiç empati kurdunuz mu hayvanlarla? Ya da denediniz mi empati kurmayı?
Sizlere hayvanat bahçelerinin olumlu yönlerini saymayı o kadar çok isterdim ki… Fakat tek söyleyebileceğim şey çocuğunuzu ya da kardeşinizi götürüp “Bak canım bu zürafa.Ne kadar da tatlı değil mi?” diyebileceğiniz. Hayvanlar orada özgür değil.Kendi yaşam alanlarından alıkonulmuş ve yeterli yaşam alanına sahip değiller.
Onların da duyguları var.Hayvanlar da birer canlı. Bunu unutmayalım olur mu?
Sizlerin renkli gördüğünüz kafeslerin ardında kalbi solmuş hayvanlar var. Hayvanlar kötü muameleye maruz kalıyor.Aç bırakılıyor.Hatta yeri geldiğince işkenceye bile maruz kalabiliyor.Onların da canlı olduklarını ve duyguları olduğunu unutmayalım.Olur mu?