Zeytinli Rock Festivali 2016

Zeytinli Rock Festivali… Deniz, kum, güneş, kamp ve tabi ki sınırsız müzik!

Hayatımda ilk defa bir festivale gittim ve haliyle acemi bir kampçı ve festivalciyim. Bu acemiliğimin festival sürecinde zararını da gördüm yararlarını da. İşte size festivalin en genç katılımcısı ve en acemisi gözünden Zeytinli Rock Fest 2016.

Hazırlık

İlk defa festivale gideceğim ve ilk defa kamp yapacağım için ne götüreceğim konusunda bir fikrim yoktu. Ufak bir internet araştırmasından sonra neler götüreceğim konusunda biraz fikir sahibi oldum.

Öncelikle çadırda kalacaklar için birkaç tavsiyede bulunayım. Çadırı kişi sayısına göre almayın. Örneğin çadırda 2 kişi kalacaksa mümkünse 3 hatta 4 kişilik çadırlar alın çünkü çadırların alabileceği kişi sayısı çadırda aynı anda kaç kişi yan yana yatabiliyorsa odur. Eşyalarınızın kaplayacağı yeri hesaba katarak ve alabileceğiniz en ucuz çadırı almanızı tavsiye ediyorum. Çünkü 200 dolar verdiğiniz çadırın sabah uyandığınızda yandaki çadırdakilerin sigara küllerinden eridiğini görmek istemezsiniz.

Yanınıza kesinlikle almanız gerekenler:

Kalacağınız gün sayısı kadar t-shirt ve şort

Havanın soğuk olma ihtimaline karşı hırka ve pantolon

Festival alanı deniz kıyısında ve yerler kum, bu yüzden gözden çıkarttığınız eski bir ayakkabı

Terlik

Havlu

Güneş kremi

Mayo

El feneri

Çadır

Mat

Yağmurluk

Güneş gözlüğü

Diş fırçası ve diş macunu

Şampuan

Unutmayın ne kadar az eşyanız olursa o kadar rahat olursunuz.

 

Festivale Ulaşım

Ankara’dan Akçay’a Kamil Koç Turizm’le gittik. Festivale üzerinde yatmak için götürdüğümüz süngerler, çadır, yastık, bavullar derken mülteci gibi AŞTİ’ye gittik. 2 kişi 5 kişilik yer kaplasak da bagaj konusunda sıkıntı çıkarmadılar. Ankara’dan Akçay’a giden 10 kişi anca vardı. Ama asıl rockçı gençlik Eskişehirliymiş. Eskişehir aktarmasından sonra otobüs tam dolu şekilde Akçay Otogar’a vardık.

Otogarın yanında tost yiyip çayımızı içtikten sonra klimanın tadını çıkarmak için Migros’da bir saat turladıktan sonra yükümüz fazla olduğu için festivale taksiyle gitmeye karar verdik. Parayı bölüşmek için bir kişiyi daha taksiye aldıktan sonra taksicinin geçen seneki festivalcilerle olan absürd hikayesini dinleyerek 5 kilometrelik yola 20 lira bayıldık. Taksiye aldığımız diğer arkadaş ise 1 lirasını eksik verdik diye bizden küfür ederek uzaklaştı.

Festival Alanına Giriş

5 kilometre yola 20 TL vermemize rağmen taksici bizi festival alanına 2 km uzakta bırakmıştı. 1 km yürüdükten sonra acı gerçekle karşılaştık. Festival alanına giriş için 1 km sıra vardı. Saat 10.00’da sıraya girdik. 6 saat aralıksız ayakta bekleme sonucu saat 04.00’te festival alanına girebildik. Buradan festival yetkililerine sesleniyorum neden 20000 kişiyi tek bir kapıdan 6 güvenlik ile arayarak içeri alıyorsunuz?

6 saat beklemek tam bir eziyetti ama öğle sıcağında bizi unutmayarak balkonlarından bizi hortumla sulayan amca ve teyzelerimize bir teşekkürü borç bilirim. Onlar olmasaydı 6 saat güneşin altında bekleyemezdik.

6 saat beklemenin ardından sözde güvenlik amaçlı olan güvenlik görevlileri çantamı ve üzerimi aramadan beni festival alanına aldılar.

İçeri girer girmez çadır için en güzel yeri aramaya başladık. Çadır yeri tuvaletlere ve yürüme yoluna uzak olmalıydı. Festivale en son girenlerden olduğumuz için çok fazla seçeneğimiz yoktu ama yine de güzel bir yere çadırı kurduk. Çadırı festivale gitmeden önce birkaç kere evde kurduğumuz için festival alanında kurmak sıkıntı olmadı. Hızlıca çadırı kurup yerleştikten sonra ilk gün çok fazla ilgimizi çeken bir grup olmadığından etrafı keşfetmeye başladık.

Festivalde Müzik

Festival rock festivali olmasına rağmen rock müzikle alakası olmayan birçok sanatçı vardı. Bunun sebebi de yapımcı şirketin festivale daha geniş bir kitleyi çekmek istemiş olması olabilir.

Festivalde 2 tane sahne var. Bunlardan birisi keşif sahnesi diğeri ise ana sahne.

Keşif sahnesinde ana gruplar arasındaki 20 dakikalık sürede henüz ünlü olmamış az takipçiye sahip gruplar çıkıyor. Saat 05.00’ten gece yarısına kadar müziğin hiç susmaması güzel ama keşif sahnesi tam bir hayal kırıklığı. Keşif sahnesinde (üç dört grup hariç) yapılan müzik gürültüden öteye gidemiyor.

ababbabaaaaAna sahnedeki gruplar ise harikaydı. Hepsinden birazcık bahsetmek gerekirse;

Flört: Renkli pantolon ve gömlekleriyle 80’lerden fırlamış gibilerdi. Oldukça enerjikler ve bu da şarkılarına yansımış. Eminim izleyicilerden çoğu Flört’ü bilmiyorlardı ama yaptıkları güzel müzikle herkesi eğlendirdiler.

Moğollar: Anadolu rock grubu olan Moğollar Cem Karaca şarkıları ve saz-elektro gitar düetleriyle kalabalığı coşturdular.

Selda Bağcan: Rock festivalinde ne yapabilir ki diye düşündürürken kapı gıcırdamasına oynayan halkımız halay çekmeyi ihmal etmedi. Özellikle göbekli metalci abilerin göbek atması görülmeye değerdi.

Büyük Ev Ablukada: Büyük Ev Ablukada’yı çok severim ama geçen sene başladıkları elektronik müziği ilk defa festivalde dinledim ve tam bir hayal kırıklığı oldu.

Fethi Okutan: Çadırda uzanırken birden harika bas gitar sesleri gelmeye başladı. Bunu duyar duymaz Türkiye’de bas gitarın bu kadar önde olduğu müzik grubu var mı derken sahneye ulaştığımda Fethi Okutan adlı sanatçının solo çalışması olduğunu öğrendim. Kendisini çok başarılı buluyorum.

Gece: Popüler kültüre yönelik şarkı sözlerini güzel gitar besteleriyle süsleyen güzel bir gruptur. Kendilerini beğeniyle dinlerim. Festivalde de kusursuz bir performans sergilediler.

Manga: 10 yaşımdan beri dinlediğim ve çok sevdiğim bir gruptur. 50 dakikalık konser boyunca en popüler şarkılarını çalarak izleyiciyi bir dakika bile oturtmadılar. Festivalin en iyi konserlerinden biriydi.

Teoman: Teoman Türk müziğinin efsanelerinden. Ama yaşlandı artık. Festivalde keman, gitar,  kontrbas, koltuk, televizyon içeren bir konsept ile sahneye çıktı. Sık sık sözleri unuttu, penasını düşürdü, sesi kısıldı 1 saatlik konseri zor tamamladı. Hayal kırıklığıydı.

Duman: Saat 12.00’de çalmaya başlayıp 1:30’da konseri bitirdiler. Ama seyirci onları tekrar sahneye çağırdı ve saat 3.00’e kadar çaldılar. Performansları genellikle olduğu gibi vasattı. Zaten 8 notadan yaptıkları şarkının 4 notasını çalmayınca geriye çok bir şey kalmıyordu. 2 saattir ayakta durup zıplayan vücudum Duman’a saat 01.30’a kadar dayanabildi.

Adamlar: Festivaldeki sanatçılar arasında en sevdiğim grup oldu. Bütün şarkılarına bayılıyorum. Festivalde de harika çalarak kalabalığı coşturdular.

Athena: Saat 12.00’den 3.00’e kadar aralıksız konser verdiler. Kariyerlerindeki en iyi konser olabilir. Özellikle Beyoğlun’da Gezersin adlı şarkılarında izleyicileri coşturmaları harikaydı. Şebnem Ferah’la düet yapmayı da ihmal etmediler.

Mor ve Ötesi: Çok kaliteli müzik yapan ülkemin pop-rock yapmayan nadir gruplarından. Tarzlarını çok beğeniyorum ve çok kaliteli iş yapıyorlar. Konser de harikaydı.

Şebnem Ferah: Pentagram’ın gitaristi Metin Türkcan ile çok güzel müzik yapan ve çok beğendiğim sanatçıdır. Stüdyo kayıtları pop müzik olsa da Şebnem Ferah konserlerini rock tarzda icra ediyor. Harun Tekin ile yaptıkları düet de güzeldi.

Sizlere pazar günü sahne alan grupları da yorumlamak isterdim ama birlikte gittiğim kuzenimin stajı olduğu için bir gün erken döndük.

Festivalin İzleyici Kitlesi

Öncelikle festivale gelen kitle harikaydı. Hiç taşkınlığa rastlamadım. Kimse kimseyi rahatsız etmiyordu. İnsanlar birbirine çok saygılı. Şöyle örnek vereyim yolda birine çarpıyorsunuz, çarptığınız kişi suçsuz olsa da sizden özür diliyor. Ama her zaman olduğu gibi istisnalar da vardı. Saat sabah 5.00’de çadır alanının ortasında  “heectoooor” ve “İsmail Abi Hooop” diye bağırarak zaten saat 8.00’e kadar uyunabilen çadırda uykumdan uyandırılmam hoş olmadı.

Festivalde Cep Telefonu ve Şarj

Festivalde cep telefonlarımızı nerede şarj edeceğiz diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama merak etmeyin böyle bir derdiniz olmuyor çünkü telefonun şarjı ilk gün bitiyor ve gidene kadar telefonu düşünmüyorsunuz. Ya da en azından benim için böyleydi. Eğer telefon bağımlısıysanız ya da anı yaşamak yerine konserleri videoya almayı kafaya taktıysanız sizin için de çözümler var. Festival alanının ortasına şarj istasyonu kurulmuş. Festival boyunca 5 TL vererek telefonunuzu istediğiniz kadar şarj edebiliyorsunuz. Diğer bir seçenek ise lokantaların imkanlarından faydalanmak.

Festivalde Yeme İçme

Festival alanında çok çeşitli yemek imkanları var. Fiyatları da ucuz ama kalite düşük. Tatları kötü ve festival alanı kumlu ve sürekli rüzgarlı olduğu için yemekler pis ve tozlu. Size tavsiyem festival alanına yakın lokantalardan yemeniz. Fiyatları festival alanındakilerle aynı, tatları daha güzel ve lokantanın elektrik, tuvalet gibi imkanlarını kullanabilirsiniz. Festival alanında yarım litre su 1 TL. Ama yakınlardaki süpermarketlerden daha ucuza su temin edebilirsiniz. Festival alanında alkollü içecek olarak sadece bira var. Fiyatı 10 TL.

Festival Alanı

Festival alanı ikiye ayrılmış. Kamp alanı ve festival alanı. Kamp alanına sadece kamp artı kombine bileti olanlar girebiliyordu. Bu da hırsızlığı azaltıyor. Festival alanında gölgelik alan çok azdı bu sebeple festivalciler gündüzleri Akçay’daki lokantalarda ve çay bahçelerinde oturuyorlardı. Festivalin kötü yanlarından biri de buydu. İnsanları saat 5.00’e kadar eğlendirecek bir şey yok. Oysaki burası bir müzik festivali ve müzik gün boyu hiç susmamalı.

Festivalde Tuvalet ve Duş

Öncelikle şunu söylemeliyim ki insanlar tuvalet kullanmayı bilmiyor. Bu kadar çok kişinin olduğu bir festivalde tuvaletlerin temiz olmasını beklemiyorum ama bu tuvaletleri kullanmak için midesiz olmak lazım. Sizin de mideniz bulanmasın diye çok detaya girmeyeceğim ama bu gözler neler gördü bir bilseniz…  Bunun başlıca sebebi tuvalet sayısının çok az olması. Bu yüzden mümkün olduğunca kasabadaki lokantaların ve çay bahçelerinin tuvaletlerini kullandık. Duş konusuna gelince; festival alanında duş almak neredeyse imkansız. 2 dakikalık duş için 45 dakika beklemeniz gerekiyor. 2 dakika yetmeyince sıraya bir daha giriyorsunuz. Bunun çözümü de festival alanına yakın halk plajları var. Burada denize girebilir, hiç beklemeden duş alabilirsiniz.

 

Gideceklere Tavsiyeler

1-Çadırınızın kapısını denize doğru kurun. Böylece geceleri denizden esen rüzgar ile serinleyebilirisiniz.

2-Arkadaşlarınızla bir buluşma noktası belirleyin. Festival sırasında birbirinizi kaybederseniz ve telefonunuz çekmiyorsa çok faydalı oluyor.

3-Çadırınızı tuvaletlere yakın kurmayın. Çünkü 3. günden sonra tuvalet kokusu katlanılmaz bir hal alıyor.

4-Festival alanına girmek için erken davranın. Çünkü ilk konser başladığı zaman kapılardaki yoğunluktan dolayı ilk iki konseri kaçırabilirsiniz.

5-En önemlisi de eğlenmek. Problemleri kafanızda büyütmeyin güzel müziğin, güzel insanların tadını çıkartın. Unutmayın ki festivale eğlenmeye geldiniz.

Festivalin Bana Kattıkları

Çok güzel insanlar tanıdım. Çok farklı kişilerin hayat görüşlerini dinledim. Türkiye’nin en kaliteli gruplarını izledim. 6 saat güneşin altında beklemeyi öğrendim. 5 gün hiç sulu yemek yememeyi öğrendim. Buz gibi suyla duş almayı öğrendim. Çok şey öğrendim Zeytinli Rock Festivali’nde.

Gitmekle gitmemek arasında kalanlar kesinlikle gidin. Tavsiye ederim. Seneye Zeytinli’de görüşmek üzere. Esen kalın…

(Visited 1.980 times, 1 visits today)