Bugün bahsedeceğim ve sonunu daha sarsıcı veya etkileyici beklediğim kitap , aynı zamanda film. Eğer Yaşarsam. Kesinlikle hayatımdaki bazı noktalara daha çok dikkat etmemi ve önem vermemi sağladı.
Öncelikle konusundan bahsetmek istiyorum. Mia, ana karakterimiz, çello çalan, üniversitede konservatuvar okumak isteyen, kardeşi, arkadaşları ve erkek arkadaşı olan, liseli bir kız. Yani anlayacağınız hepimiz gibi normal. Ama bir gün ailesi ile beraber bir kaza geçiriyor ve o gün her şey değişiyor.
Burada yaşadığım duygu karışıklığıydı. Elimizdeki her şeyi sadece saniyeler içinde kaybedebileceğimiz gerçeği, ailemizi bir daha göremeyecek olmak, sevdiklerimizle bir daha buluşabilecek miyiz yoksa bir daha bu büyüleyici dünyaya gözlerimizi açabilecek miyiz? Bunları düşünce bile ruhum daralıyor.
Sonrasında Mia komaya giriyor ve tüm ailesini o kazada kaybediyor. Ruhunun vermesi gereken karar kalıyor sadece elinde. Ölümü tercih ederek yaşamaktan vazgeçmek mi yoksa zorluklara sevdikleriyle göğüs gererek yaşamak mı? Sevdiği kişileri kaybetmek ondaki yaşama hevesini alıp götürüyor ve yaşamak için bir sebep arıyor ama bulamıyor da. Adeta yangından kalan küller gibi hissediyor kendini. Bu arada babaannesini. anneannesini , dedesini, aile dostlarını görmesi ve onların Mia için umutla orada beklemesi, hepsi Mia’nın kararlarında önem teşkil ediyor.
Yaşamanın zor olmasını bilmesine rağmen yaşamayı seçiyor. Ailesi olmadan tek başına yaşamayı seçiyor. Uyandığında ise komadayken yaşadıklarını hatırlamıyor bile.
Ben filmde bu kısmı biraz daha etkileyici veya umulmadık beklerdim. Filmin başladığından beri tahmin edilebilir bir gerçekti şüphesiz. Sonuçta bu konu ile çekilen filmler ve yazılan kitaplar da var ve bu son birçok kişi tarafından artık biliniyor, tahmin ediliyor. Ben ise bunun yerine Mia’nın hatırlamasını ve ailesinden hiç kopmamasını beklerdim. Çünkü böyle bir durumda ailenin değerini, yanında olacak kişilerin değerini daha çok anlıyoruzdur diye düşünüyorum. Üniversite için New York’a gidiyor fakat ailesinin de yanında olmasını dilerdim. Bunun yanında o yaşadığı durumları hatırlayarak kendini bir sonraki günlere de daha güçlü hazırlamasını beklerdim. İkinci kitapta Adam ile, sevdiği çocuğun adı Adam, tekrar karşılaşmasını ve birbirlerinden sonra nelerin değiştiğini gösteriyorlar. İkinci kitabı da aynı şekilde sonu tahmin edilebilir buldum hatta belki ikinci kitap olmasa seri daha fazla etkili olabilirdi.