Yaşanılabilir Bir Dünya

‘’Bizim zamanımızda böyle değildi.’’ Bu cümleyi anne babalarımızdan sıkça duyarız. Her zaman kendi dönemlerinin daha iyi olduğunu savunurlar. Bence haksız da sayılmazlar. Birçok şey onların zamanında daha kolay ve güzeldi. En azından yolda yürürken ‘’ Acaba biri bana bir şey yapar mı?’’ diye düşünmelerine gerek yoktu. Evet, onların döneminde teknoloji gelişmemişti, aradıkları şeyi bizim kadar kolay bulamıyorlardı ama belki de bu kötü bir şey değildir. Araştırırken belki zorlanıyorlardı ama bu zorluğun üstesinden kendi çabalarıyla geliyorlar, hazıra alışmıyorlardı. Ben teknolojinin bizi tembelleştirdiğini düşünüyorum. İstediğimiz her şeyi kolaylıkla elde ediyoruz ve bu bizi tembelleştiriyor.

Ben kendi çocuğumun da bu kadar tembel olmasını istemem açıkçası. Bir şeyleri elde etmek için çaba harcamasını isterim ama bunun olacağına emin değilim. Çünkü teknoloji her geçen gün ilerliyor ve yaşam daha da kolaylaşıyor. Bunun iyi yanları ve kötü yanları var ama teknolojinin ilerlediği gibi bazı şeyler de geriliyor ne yazık ki. Mesela yazımın başında da bahsettiğim üzere yolda yürürken korkmaya başladık. Son zamanlarda ne yazık ki taciz, tecavüz, şiddet gibi olaylar arttığı için yolda yalnız başımıza yürümekten bile korkar olduk. Bu konularla ilgili tedbir almamız gerekirken ne yazık ki tedbir alınmıyor ve bu olaylar gün geçtikçe daha da artıyor. Böyle giderse büyük olasılıkla azalması gereken olaylar daha çok artacak ve  gelecek nesillere daha kötü bir dünya bırakacağız. Peki kendi çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakmak için neler yapabiliriz?

Öncelikle taciz, tecavüz, çocuk istismarı, şiddet gibi olaylara dur demeliyiz. Bizim çocuklarımız da bizler gibi metroda otururken korkmamalı, şort giydikleri için toplum tarafından ayıplanmamalı. İnsanların sinirlenince canlarının istediği gibi sinirlendikleri kişiyi dövemeyeceklerini ya da şort giymiş bir kişiyi tecavüz edemeyeceklerini öğrenmeleri lazım. Gerekçeniz ne olursa olsun siz altı aylık bir bebeği tecavüz edemezsiniz. Hiçbir şey size bu hakkı vermez. Eğer evleneceğiniz kişi sizi istemiyorsa onunla zorla evlenemezsiniz. Ne yazık ki bunlarla bitmiyor. Bu olaylar çözülse bile başka sıkıntılar yakamızı bırakmıyor.

Nasıl olsa doğal kaynak diye suyu doyasıya kullanıyoruz. Suyun da bir gün bitebileceği aklımıza gelmiyor. Evet, belki biz ölene kadar su bize yetecek peki ama gelecek nesiller, suyu biz bu kadar dikkatsiz kullanırsak onlar ne yapacak?

Büyük olasılıkla bizim dikkatsizliğimizin sonucu onların hayatını mahvedecek. Sadece biraz dikkat etsek, çok bir şey yapmamıza gerek yok sadece işimiz bitince musluğu kapatsak, bulaşıkları elimizde değil makinede yıkasak birçok şeyi değiştirebiliriz. Bize yaptığımız şey ufak bir şey gibi görünüyor aslına bakarsanız öyle de ama o kadar büyük bir tasarruf yapmış oluruz ki…

Belki bu yazıyı okurken başarılı olamayacağınızı düşünüyorsunuzdur ama yanılıyorsunuz. Belki siz çok acı çektiniz ve sizin çocuğunuzun da bu acıları çekmemesi sizin elinizde. Tek yapmanız gereken ‘’ Dünyayı bu mu kurtaracak?’’ diye düşünmeyip yapabildiğiniz her şeyi yapmak. Emin olun yerden alıp çöpe attığınız bir poşet bile çocuklarımız için daha iyi bir dünya hazırlıyor.

(Visited 108 times, 1 visits today)