İklim değişikliği, “ doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan bir değişiklik” biçiminde tanımlanmaktadır.
Küresel iklim değişikliği; fosil yakıtların kullanımı, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazı (H2O(b), CO2, CH4, O3, N2O, CFC–11, HFC, PFC, SF6) birikimlerindeki hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda Yerkürenin ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışı ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade etmektedir.
İklim değişikliği, 21. yüzyılda insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük sorunların başında gelmektedir. İnsan sağlığı, ekosistemler, hatta insan neslinin sürdürülmesi bakımından tehdit oluşturabilecek olumsuz etkileri nedeniyle çok ciddi sosyo-ekonomik sonuçlara yol açabilecek bir sorun olarak değerlendirilmektedir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ’NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
100 yıl önce, dünya genelindeki insanlar evler, fabrikalar ve ulaşım için daha fazla kömür ve yağ yakmaya başlamıştı. Bu fosil yakıtların yakılması, atmosfere karbon dioksit ve diğer sera gazı salınımına neden olmaktadır. Atmosferde artan sera gazları, dünyanın geçmişe oranla çok daha hızlı ısınmasına neden olmaktadır.
–20. yüzyılda, buzulların erimesinden ve sıcak deniz suyu alanının genişlemesinden dolayı, deniz seviyesinin yaklaşık 15 cm yükseldiği deniz seviyesinin 21. yüzyılda 59 cm kadar artabileceği ve kıyı topluluklarını, sulak alanları ve mercan resiflerini tehdit edeceği öngörülmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu kutup buzullarının eridiği, buzun erimesinin okyanus akıntılarına değişikliklere neden olabileceği görülmektedir.
–İklim değişikliklerinden dolayı yoğun yağışlar birçok bölgede sellere neden olmaktadır. Sıcak bölgelerdeki ısınma bazı bölgelerde daha yoğun yağış olaylarına yol açmakta bu da sellerin ve taşkınlıkların olmasını sağlamaktadır.
–İklim değişikliğinin diğer bir sonucu da aşırı kuraklığın artmasıdır. Yüksek sıcaklıklar dünyanın bazı bölgelerinde daha yüksek buharlaşma ve daha fazla kuraklığa neden olmaktadır.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
İklim değişikliğine bağlı hava koşullarının yarattığı felaketlere maruz kalma, felaketin sonuçları ile baş etme ve başka kişilerin bu felaketlere maruz kaldığını deneyimleme gibi sebepler ile iklim değişikliğinin ruh sağlığı üzerinde etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden bazıları travma, şok, stres, kaygı, depresyon, komplike yas, travma sonrası stres bozukluğu, major depresif bozukluk, sosyal ilişkilerdeki zorlanmalar, kayıp hissi, umutsuzluk, kadercilik, tevekkül, otonominin ve kendini kontrolün kaybolması, kişisel ve mesleki aidiyetlerin kaybı olarak ortaya çıkıyor.
Örnek olarak Karadeniz bölgesinde devamlı şiddetli yağmurlar olmakta bundan dolayı sel ve heyelan yaşanmaktadır. Sağanak yağmurun ardından yaşanan sel ve heyelan nedeniyle evler çökmekte, ölüm ve yaralanmalar olmaktadır. Sonuç olarak ta iklim değişikliğinden kaynaklanan bu tür doğa olayları insanlarda kötü etki bırakmaktadır.
http://www.hurriyet.com.tr/rizede-siddetli-yagis-nedeniyle-bir-ilcede-okullar-tatil-edildi-yol-kapandi-40592746
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ NASIL ENGELLEYEBİLİRİZ
Enerji üretim ve tüketiminde gerekli tasarruf sağlanmalı, fazla yakıt tüketiminin ve hava kirliliğinin önlenebilmesi için yakma teknolojileri geliştirilmelidir.
Fosil yakacaklar yerine yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklan (hidrolik, güneş, rüzgâr, jeotermal, biyokütle( vb.) kullanımının yaygınlaştırılmalıdır.
Ormanlar başta olmak üzere, biyolojik çeşitliliğin korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Kent içi ve kent dışı yolcu ve yük taşımacılığında motorlu araçların daha az yakıt tüketmelerini sağlayacak şekilde düzenlenmeler yapılmalıdır. Bunun için;
Kent içinde toplu taşımacılığa geçilmeli
Yük ve yolcu taşımacılığında deniz ve demir yollarına önem verilmeli
Doğal kaynaklar tüketilmeden bilinçli bir biçimde kullanılmalı, dengeli
ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli benimsenmelidir.