Sinemalarda gişe rekorları kıran, milyonları gözyaşlarına boğan ve Oscar’a aday filmimiz Ayla’nın ülkesi Kore’den biraz bahsetmek istiyorum. Kore tarihi M.Ö.3000 yıllarına kadar uzanıyor. Çinin eline geçen Kore uzun zaman Çin’in ve Budizm etkisinde kalmıştır. 1900’lü yıllara kadar değişik hanedanların idaresi altında bağımsız yaşamışlardır. Ta ki 1910’a kadar. Bu tarihte Japonya Kore’yi işgal ederek kendi sömürgesi altına almıştır. Asya’ya açılan bir iskele gibi görmüştür. Bu durum 1945 yılına kadar sürer. İkinci Dünya Savaşında Japonya’nın yenilmesiyle Güney Kore’yi ABD, Kuzey Kore’yi Rusya girerek işgal etmiştir.
Kuzey Kore kominist rejimi kabul etmiştir. 1950’de Rus subaylarının komutasındaki Kuzey Kore ordusu Güney Kore’yede komizmi kabul ettirmek için saldırmıştır.Kuzey Kore’nin sert ve acımasız tavrı karşısında Birleşmiş Milletler, Güney Kore’nin kurtarılmasına karar verir ve asker gönderir. Birleşmiş Milletlerin bu ordusuna Türkiye’den bir Tugay’da katılır. İşte bizim Ayla’nın hikayesinin başladığı aman dilimi bugünlere denk gelir. Ayla’nın kahramanı Süleyman Astsubay gibi Türk askerinin,Mehmetciğimizin her biri ayrı ayrı birer hikayenin kahramanı olmuşlardır. Dünya tarihine başarılarını bir kez daha yazmışlardır.
Birçok şehit ve gazimiz olmuştur. Çetin geçen savaş sonunda karşılıklı görüşmeler yapılmıştır. 1953’de Kore tamamen ikiye ayrılarak Güney Kore ve Kuzey Kore olmak üzere bölünmüştür. İmzalanan ateşkes antlaşmasında 38.paralel sınır kabul edilmiştir.Güney Kore demokratik bir rejimle yönetilirken Kuzey Kore kominizimle yönetilmektedir. Kuzey Kore’de çok sert kurallar ve kanunlar uygulanmaktadır. Öyle ki 2011 yılında ölen başkanları için iki gün ağlama törenleri yapılmış, ağlamayanlara şiddetli cezalar uygulanmıştır Ekonomik olarak ve halkın yaşam şartları Güney Kore’ye göre çok zordur. Güney Kore ekonomik olarak gelişmiş bir ülkedir. Tam bir teknoloji devi olmuşlardır. Eğitime çok önem vermekte kendi dillerinin yanında çok iyi ingilizce konuşabilmekteler. Ülkede en çok para kazanan meslekler öğretmenlik ve doktorluktur. Sağlıksektöründe çok gelişmiş bu ülke tam bir Türkiye hayranıdır. Türkiye’yle aralarında dostluk antlaşmaları imzalamış ve Güney Kore’ye vizesiz giriş yapabilmekteyiz.Birçok ortak noktamız olduğuna inandığım bu ülkeyi gezip daha yakından tanımayı geleneksel yemeklerinden olan Kimchinin tadına bakmayı çok isterim.