Yine yaprakların ağaçlardan turuncu turuncu döküldüğü sonbahar ayındaydık. Hava serindi,
burnumun üstü kıpkırmızı olmuş, ellerim ise donmuştu bu soğukta. Üşümüştüm, çünkü okula yürüyerek gidiyordum. O sırada karşı kaldırımda onu gördüm. Kulaklarında kulaklık kafasında ise beresi vardı. Ayrıca çantasını içinde basketbol topu olduğu belliydi. O da benim gibi yürüyerek gidiyordu okula, ama o beni hiç fark etmemişti. Bir süre sonra ikimizde okula vardık. O önde idi ben ise arkada onu takip ediyordum sanki. Okula girdikten sonra bahçede olan Defne beni gördü.
“Mira!” diye bana seslendi ve koşarak yanıma geldi.
“Selam Defne.” dedim. Bana gülümseyerek baktı.
“Selam! Biraz durgunsun sanki? Bir şey mi oldu?” diye sordu. Endişeli gözlerle Defne.
“Yine onu gördüm, ama o beni yine görmedi.” dedim.
Üzgünce baktı. Sonra ise birden gülümsedi.
“Eminim ki Sonbahar dansından sonra fark edecektir seni.” Dedi imâlı gözlerle bakarken Defne.
“Sonbahar dansı mı? O da nereden çıktı şimdi?” kaşlarim çatılmıştı. Çünkü ben pek dans edemezdim.
“Aynen öyle, Sonbahar Dansı. Çok güzel değil mi sence de? Sınava gireceğimiz için yapıyorlarmış. Motivasyon olsun diye.”
Konuşurken sınıfa gidiyorduk. O sırada afişleri gördüm.
“Defne, iyi güzel de ben dans edemem” dedim.
“Sorun değil, dans derslerinde partnerli dans öğreteceklermiş.” dedi sırıtarak.
“Off! Neyse ders başlayacak ” dedim ve ikimizde sınıflara ayrıldık. Bu dans olayı bence saçmaydı. Belki de partnerim olmadığı için bana saçma geliyordu.
***
Bir süre sonra zil çalmıştı. Sınıftan çıkıp Defne’nin sınıfına gittim. Defne sırasında oturmuş tahtadakileri defterine geçiriyordu.
“Defne, ya acaba şu dansa gitmesek mi? Yani sen git ama ben…”
“Saçmalama, ilk defa böyle bir şey oluyor. Mira bir sorun mu var?” diye sordu kuşkulu bakışlarla Defne.
“Partnerimiz yok Defne. Yanlız mı gideceğiz? Sınıfta ki çoğu kişi partner bulmuş derste konuştlar hep.” dedim üzgünce. Defne güldü bu sefer.
“Benim de yok partnerim. E olsun bizde ikimiz partner oluruz.” diyerek gülmeye devam etti.
“Bilemedim ki Defne sonuçta dansta ikimizde komik duruma düşeceğiz.” dedim. Bu duruma cevapsız kaldı. Sonra zaten zil çaldı o yüzden sınıfa gittim.
***
Okulun çıkış zili çaldığı zaman herkes koşturarak okuldan çıkmıştı ben ise kulağım da kulaklık yavaş yavaş yürüyerek. Okulun bahçesinden de çıktığımda biraz ilerde olduğunu yani yürüdüğünü gördüm. Sonra ise yanına bir araba yaklaştı. O da durdu gülümsedi ve sonra arabaya bindi. Demek ki bugün yürürken yanlızdım. Biraz daha yürüdüm ve eve ulaştım. Zile bastım bekledim. Sonra kapıyı annem açtı.
“Hoş geldin kızım.” dedi annem kocaman gülümseyerek.
“Hoş buldum anne.” dedim ben de aynı şekilde gülümseyerek.
“Okulda ne yaptın bugün bakalım?” diye sordu annem her zaman ki gibi.
“Aynıydı işte ama Sonbahar Balosu düzenleyeceklermiş.” dedim.
“Harika! Alışverişe gidelim o zaman.”
***
Eve ellerimizde poşetlerle dönmüştük, acayip yorgundum. Bu yüzden hemen uyudum.
Sonbahar dansının olduğu gün
Bugün dans günüydü ve ben çok heyecanlıydım. Çünkü okulumuz ilk defa böyle bir dans veriyordu. Hazırlanmam bitmişti. Hemen odamdan çıkıp aşağıya indim. Babam ile birlikte arabaya bindik, balonun olacağı yere sürmeye başladı. Bir süre sonra zaten varmıştık. Arabadan indim ve kapıya doğru adım attım. Hava yine soğuktu, ellerim ve burnum kırmızı olmuştu. Hemen içeri girdim ve salona girdim yerlerde turuncu yapraklar ve tavanda ise yapay bir gökyüzü vardı. O sırada Defne’yi biriyle dans ederken gördüm. Birlikte gidelim derken ona teklif edilmişti ben de kabul et demiştim. Herkes dans ediyordu ama o orda oturuyor ve etrafa bakıyordu. Bu benim son şansımdı. Ya oraya gider ona dans etmeyi teklif ederdim ya da oturur dans edenleri izlerdim. Şansımı birinci seçenekten yana kullandım ve ona doğru yürümeye başladım. Ona yaklaştıkça beni fark etti ve gözlerini benim üzerime doğrulttu. Yanına gittim ve gözlerimi gözlerinden kaçırmadan,
“Benimle dans eder misin?” dedim. İnanamıyorum, bu sözler benim ağzımdan mı çıkmıştı? Şaşkınca bana baktı.
“O-olur.” dedi ve elimi tuttu ve dans pistine yürüdük.
Dans sona eriyordu ki elimi tuttu ve beni bir yere sürükledi.
“Mira, şimdi seninle yıldızları izleyeceğiz. Hiç bana öyle bakma. Seninle ilgili olan tek hayalim bu.” dedi. Ne demişti o? Hayal mi?
“H-hayal mi?” dedim kekeleyerek.
Gülümsedi.
“Evet, hadi yat yanıma.” dedi. Yanına uzandım.
Ve biz SONBAHAR DANSI bitene kadar birlikte yıldızları izledik…
(Visited 166 times, 1 visits today)