Hayatımızın gitgide monotonlaştığını veyahut bizim yalnızlaştığımızı düşünen insanlar var. Bu insanların böyle düşünebilmeleri açıkçası beni şaşırttı. Aslında şaşırmamam lazım, çünkü bunları düşünürken ya telefonlarının şarjı bitti ya da internet paketlerinin kotası doldu. Artık insanlar için sosyalleşmek, çeşitli sosyal medya ağlarından birbirlerinin attıkları fotoğrafları beğenmek veya internetten spor oyunları oynayıp ”Niye zayıflayamıyorum oysa ki o kadar spor yapmıştım.” türü mesajlarla diğer insanları meşgul etmek olmuştur. Bu tip insanlarla bir sorunum yok yanlış anlamayın. Hatta bu insanları görmek beni eğlendiriyor, özellikle daha isimlerini telaffuz etmeyi beceremedikleri uygulamaları kullanmaya çalışmaları… Aklınızdaki soruları duyar gibiyim ”Madem sorunun bizimle değil, peki kiminle?”
Orta yaşlı kesimin teknolojiye olan düşkünlüğünü takdir ediyorum. Fakat onların bu konuya olan düşkünlüğü yeni nesle kötü bir örnek olmuş durumda. Yeni neslin bu durumuna hak veriyorum, çünkü ne demiş atalarımız ”Körle yatan şaşı kalkar.” Bir insan büyüklerinden ne görürse ona yönelir, o doğrultuda büyür. Yeni kuşak, evde televizyon karşısında uyuklayan bir baba ve elinden telefonunu düşürmeyen bir anne gördüğü için bu tip davranışların yararlı olduğunu düşünüyor ve aynısını yapıyor. Bu da çocuklara ”arkadaş” kavramını unutturuyor. Yetişkinler için bu durum çocukları ”ergenlik” denen döneme girdiğinde ise bir telaşa sebep oluyor. ”Benim çocuğum neden asosyal, niye hiç arkadaşı yok?” türü sorular sıklaştıkça, psikologlara yapılan ziyaretler de aynı oranda sıklaşıyor. Bitmek bilmeyen bu kör döğüşü sonucu aile çocuğunu sorunlu ve hasta görüyor ve ortalıkta hiçbir neden yokken çocuğun psikolojisini bozuyor. Ardından sonu olmayan bir kısır döngü başlıyor ve bu gereksiz tartışma uzayıp gidiyor.
Sorunun çözümü aslında çok kolay fakat kimse bu çözüme yanaşmıyor. Sorundan kurtulmak isteyenlere önerim ise oldukça basit. İlk olarak çocuğun elindeki telefon, tablet vb. aygıtlara el koyuyoruz. Hatta bu aygıtları atmanız veya satmanız süreci hızlandıracaktır. Ardından evdeki modemi sökün. Son olarak eline bir top verin ve sokağa salın çocuğunuzu. Bırakın saatlerce oynasın. Bunun hiçbir zararı yoktur, aksine çocuğu sosyalleştirir ve dışarıda da bir dünya olduğu bilincini kazandırır. Aklınızdan ”Peki biz ne yapacağız internetsiz?” diye geçiriyorsunuzdur. Tabii ki siz de çocuğunuzla zaman geçireceksiniz. Onunla akraba ziyaretlerine gideceksiniz, onunla koşup eğleneceksiniz. Sizi arkadaş olarak görmesini istediğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çocukla anne-baba arasında her zaman bir saygı çizgisi, bir ”DUR” levhası olmalıdır. Çocuk bunu hissetmelidir ve davranışlarını buna göre şekillendirmelidir.
Uzun lafın kısası sorunlu bireyler yetiştirmek istemiyorsanız çocuğunuzu sosyal aktivitelere yönelmesini sağlamalı, onunla zaman geçirmelisiniz. Teknolojinin oyunlarına kanmayıp, sosyal bireyler yetiştirmelisiniz.
Yazımı Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim.
Umut Bostancıoğlu
Hazırlık-C
–