Genç kız o gün evde yalnızdı. Babası işten geç çıkacaktı, annesi ise önemli bir toplantı yüzünden gecikecekti. Eve geldiğinde derslerine çalıştı, işi bitince yatağına geçti ve telefonuyla oynamaya başladı. Babasının bu saate gelmiş olması gerekiyordu. Birden çok yakınında bir bebek çığlığı duydu. Yeni bir komşu mu taşınmıştı? Neydi bu bebek sesi?
Babasını daha da çok merak edince ona mesaj attı; ama babası mesajını cevaplamamıştı. Bu sırada bebeğin ağlaması gittikçe şiddetleniyor; lakin genç kız bu sesin bir türlü nereden geldiğini anlayamıyordu. Sanki her şey kafasının içindeymiş gibi… Babasını aramaya karar verdi.
” Alo baba ne zaman geleceksin ve ayrıca yakınlarımıza birisi mi taşındı? Bir bebek ciğeleri sökülürcesine ağlıyor.”
” Beş dakikaya oradayım kızım. Hem sen odanda mısın?” Babası bunları derken kız da bilgisayarından müzik açtı. Bu ses artık sinir bozucu olmaya başlamıştı ve babası gelene kadar bir şekilde görmezden gelmesi gerekiyordu.
” Evet baba odamdayım ama bu bebek sesi bitmek bilmiyor ve gittikçe şiddetleniyor. Biraz daha bu ses sürerse ne olduğuna bakmaya gideceğim. ”
” Hayır! Hiçbir yere ayrılmıyorsun! Hatta odanın kapısını kilitle ben gelene kadar!” Tabiki de yaşlı adam çok iyi biliyordu sözünü dinlemeyeceğini. Sadece inatçı kızının bu sefer onu haksız çıkarmasını umdu.
“Tamam baba. Çabuk gelmeye çalış lütfen.” dedi babasını geçiştirmek için ve kapattı telefonu. Müziğin sesini biraz daha açtı ama hiçbir işe yaramıyordu.
Kalktı ve odanın içinde dolaşmaya başladı. Bir süre sonra fark etti ki sesin şiddeti odanın farklı yerlerinde değişiyordu. Kız sonunda sesin nereden geldiğini anlayabildiği için mutlu oldu ve telefonunu alıp odadan dışarı çıktı. Sesin onu salona götürdüğünü fark ettiği anda adımlarını yavaşlattı. Daha dikkatli bir şekilde etrafına bakarak salona gitti. Salonun kapısından girince hemen karşıdaki duvarda büyük bir boy aynası vardı. İlk önce aynada kendisini gördü. Sonra yansımasının arkasına baktı, bir silüet vardı. Genç kız tuhaf bir şekilde korkmadı bu durumdan ve silüeti incelemeye başladı. Bu sırada babası onu bıkmak usanmak bilmeden arıyordu; ama kız hipnotize oluşmuş gibiydi o an babasıyla konuşmak aklından geçen son şey bile değildi. Silüet kucağında sıkıca bir bebeği tutuyordu. Genç kız o an anladı ki ses o bebekten geliyordu. Bebek kızın onu incelediğini anlamış ve hatta bundan rahtsız olmuş gibi daha fazla ağlamaya başladı. Birkaç saniye sonra kız bu bebeğin kendi bebekliği olduğunu anladı. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Şirofren miydi?
Kız tam o anda korkmaya başladı. Hala babası onu arıyordu. Tam masaya koyduğu telefonunu eline alacakken arkadaki silüet aynaya sert bir cisim fırlattı. Ayna un ufak oldu. İşte o an bebek sustu ve etrafı sessizlik kapladı. Tek çıkan ses telefonunun zil sesiydi. Kız hemen babasının aramasını cevapladı ve tam o anda arkasını dönecekken babası bağırdı:
” SAKIN ARKANA BAKMA!”