Merhaba bu yazımda sizlere tatilde gittiğim Efes( Ephesus )Antik Kenti’ni anlatacağım.
Yaz tatili yeni başladı, karneler dağıtıldı. Ben, annem ve babamdan Efes Antik Kenti’ne gitmemizi istedim, annem ve babam olur dediler. Buna çok sevindim. Aydın üzerinden Kuşadası’na uzun bir yolculuktan sonra vardık. Orada daha önce rezervasyon yaptırdığımız otelde konakladıktan birkaç gün sonra İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan Efes‘e götürdüler.
Efes‘te Artemis Tapınağı, Celsius Kütüphanesi, Yamaç Evler, Meryem Kilisesi, Mermer Cadde, Büyük Tiyatro, Liman Caddesi ve Medusa Heykeli’ni gezdik. Oradaki eserlerin hepsi çok etkileyici idi. Dünyanın birçok ülkesinden insanlar bu eserleri görmeye gelmişlerdi. Japonlar, İtalyanlar, Fransızlar benim hangi ülkeden geldiklerini anlayabildiklerimdi.
Efes’ten dönerken hediyelik eşya dükkanlarına uğrayıp, çeşitli buzdolabı magnetleri aldıktan sonra annem ve babam bize sürpriz yapıp Yedi Uyuyanlar’a götürdüler. Orada bal gibi eşi benzeri olmayan gözlemeler yedik. Ashab-ı Kehf olarak da adlandırılan Yedi Uyuyanlar’ın hikayesini size başka bir yazımda anlatacağım. Yedi Uyuyanlar’dan ayrılıp yine Efes Antik Kenti’nin dünyaca ünlü yapılarından bir olan ve Hıristiyanlık dinine göre kutsal sayılan Meryem Ana Evi’ni ziyaret etmek istedik ancak ne yazık ki biz vardığımızda ziyaret saati sona ermişti. Abim ve ben çok üzüldük. Ama annem ve babam bize söz verdiler önümüzdeki yıl mutlaka Meryem Ana Evi’ni ziyaret edeceğiz.
Yedi Uyuyanlar ve Efes Antik Kentindeki bizim hikayemiz burada sona ererken gitmeyenlerin mutlaka gidip görmesini ve bol bol resim çekmesini tavsiye ediyorum.