Zebralar Hakkında Bilinmeyen Gerçekler

Zebra, atgiller familyasından olan ve Afrika’nın uçsuz bucaksız otlaklarında yaşayan hayvandır. Katır iriliğinde, beyaz zemin üzerine siyah çizgili vücudu vardır. Sürüler halinde yaşarlar ve otla beslenirler. Üç türü vardır: Dağ zebrası, Greyvi  zebrası, Berşeli zebrası.

zebra

Afrika’da Büyük Sahra’nın güneyinde yaşayan vücudu çizgili katır iriliğinde memeli olan zebralar, çizgili yaban eşeği olarak da bilinir. Vücudunun beyaz tonu üzerindeki siyah çizgiler tırnaklarına kadar devam eder. Tek parmaklılar takımındandır. Geviş getirmezler ve sürüler halinde yaşarlar. Koku alma ve görme duyusu güçlüdür. Kısa ve dik bir yelesi, iri kulakları vardır. Kuyruk ucu püsküllüdür.

Grubun bireyleri birbirlerine çok düşkündür. En büyük düşmanları aslan ve kaplanlardır. Zebra, vahşi, hızlı, ele geçmez bir hayvandır. Tekme ve dişleriyle kendini korur. Su içerken aslan saldırısına karşı çok dikkatlidir. Açık tepe ve ovalarda yaşarlar, ormanlardan kaçınırlar. Genellikle sabah ve akşamları gezer, aralıklarla suya gider, ayakta durarak da dinlenirler. Su kenarlarından pek uzaklaşamazlar, korktuklarında  sürü heyecanla koşmaya başlar. Sürüden kaybolan bir bireyi saatlerce hatta günlerce ararlar. Gebelik dönemi on iki ay olup yavru doğumdan hemen sonra anneyi takip eder. Afrika yerlileri zebranın etini yerler fakat başkaları için ağır bir tadı vardır. Bazen antilop ve zürafalarla da beraber gezerler.

Zebralar

Zebraları “zebra” yapan, hiç şüphesiz siyah-beyaz çizgileridir. Yapılan genetik incelemeler, zebraların renklerinin birden fazla grupta, bağımsız olarak evrimleştiğini göstermektedir. Bu da çevresel baskının bu konuda oldukça yaygın ve şiddetli olduğunu göstermektedir. Yakınsak evrim dediğimiz bu kavram, birbirinden farklı türlerin, farklı dönemlerde, aynı özellikleri evrimleştiği  anlamına gelmektedir. Aynı zamanda yapılan çalışmalar, eşeklerle zebraların son ortak atasının da çizgili olduğunu ortaya koymaktadır. Eşeklerde bu çizgili olma  durumu sonradan yok olmuş, zebralar da ise korunmuştur. Bu da, zebraların evrimini anlamamız konusunda önemli bilgiler sunmaktadır.

esek

Zebraların çizgileri konusundaki hipotez, bu çizgilerin bir kamuflaj amaçlı evrimleştiği yönündeki hipotezdir. Bu duruma, zebraların yaşadıkları bölgelerdeki çalıların siyah ya da beyaz olmamalarından ötürü itirazlar gelmiştir. Ancak sonradan, zebraların avcıları olan aslanların renk körü olmalarından ötürü bu renk ayrımının çok da önemli olmadığı fark edilmiştir. Zaten bu siyah-beyaz kombinasyonu, uzaktan avcıya gri görünecek ve avı kamufle edecektir. Daha sonradan geliştirilen bir diğer hipotez sürü halinde dolaşan zebraların avcıların kafalarını karıştırabilmek adına böyle bir evrimsel değişimden geçtiklerini ileri sürmüştür. Siyah-beyaz çizgiler hızlı hareket edildiği zaman avcının görmesini zorlaştırmakta ve avın yerini tespit etmesini imkansızlaştırmaktadır. Bu, aslanların görsel kapasitesinin çok da yüksek olmamasıyla da uyuşmaktadır.

zebralar (1)

Bu konudaki bir diğer hipotez ise, tür içi bireylerin birbirini ayırt edebilmesi amacıyla böyle bir özelliğin evrimleştiğini ileri sürmektedir. Tıpkı insanlardaki, parmak izleri gibi her bir zebranın da vücut izi birbirinden farklıdır. Yapılan son araştırmalarda ise, yepyeni bir hipotez doğmuştur. Zebralar ve diğer birçok at türü için son derece ciddi bir tehdit unsuru olan çeçe sineklerinin, zebraların şeritli vücudunu ayırt etmekte zorlandıkları ve bu yüzden onlara konmadıklarını göstermektedir. Yapılan klinik deneylerde de at sineklerinin çizgili modele daha az rağbet gösterdiklerini ortaya koymuştur. Uzmanlar bunun nedeninin farklı renklerin ışığı yansıtma şekliyle ilgili olduğunu düşünmektedir. Siyah renkten yansıyan ışık yatay bir düzlemde hareket ediyor ve at sinekleri bu tür ışığa daha büyük ilgi gösteriyor. Bu nedenle koyu renkteki hayvanlar at sineklerine daha fazla hedef oluyor.

Zebraların iki renkli olma sebeplerinden sonra biraz da dayanışmalarından bahsetmek istiyorum. Birçok bilim adamı çeşitli hayvan sürülerini gözlemlemiş olup; bunlardan bir tanesi de zebra ve geyik sürüleri olmuştur. Bu gözlemcilerden biri olan, fizyoloji ve tıp alanında tanınmış ünlü bilim adamı “Kenneth  Walker”, Doğu Afrika’da çıktığı av sırasındaki gözlemlerini paylaşmıştır. Ahti düzlüklerinde değişik zebra ve geyik sürülerinin tehlikelere karşı birbirlerini uyarmak için belli yerlere nöbetçi koyduklarına tanık olmuştur. Geyik avlamaya giden yerlilerin bu dayanışma yüzünden avlanamadıklarını belirtmiştir. Doğadaki bu çok ilginç yardımlaşma, filler ve zürafalar arasında da vardır. Fillerin kocaman kulakları, son derece keskin işitme duyuları vardır; ancak görme duyuları zayıftır. Zürafalar ise adeta gözetleme kulelerine yerleştirilmiş bekçiler gibidir. Güçlerini birleştirdiklerinde görünmeden ya da duyulmadan ne fillere ne de zürafaların yanına   yaklaşmaya olanak yoktur.

Geyik ve Zebra!

Sonuç olarak geyik ve zebra sürüleri genellikle bir arada yaşarlar ve birbirlerinin düşmanlarını ise çok iyi tanırlarmış. Örneğin eğer zebralardan biri; geyiklere saldırmak üzere olan bir düşmanı fark ederse, geyik sürüsünü hemen tehlikeye karşı uyarırmış. Zebralar yabani olmalarına rağmen aynı zamanda çok da sempatik hayvanlardır. Birçok çizgi film  ve belgeseller de zebra sürüleri hakkındadır. Örneğin “Madagascar” çocuklar tarafından ilgiyle izlenen bir film olmuştur. Bu izleyiciler  arasında  tabi ki ben de varım.

Kaynaklar

ÇMB (Evrim Ağacı)

BBC sitesi

Gelişim Hachette Ansiklopedisi

Kenneth Walker’ın araştırmaları, Waage, JK, Kathryn Knight.

(Visited 5.627 times, 1 visits today)