Türkiye’de yapılaşmanın artmasıyla beraber pencerelerimizden gördüğümüz tek şey kocaman binalardır. İnsanlar gördükleri her boş alanı maalesef ki zihinlerinde “Acaba buraya ne inşa etsem? ” fikriyle hareket etmektedirler. Bu nedenle de sanat merkezleri giderek azalmaktadır. Halbuki sanat insanın kalbini okşayan , insana mutluluk veren bir histir. Sanata aç olan kişiler ise benliğini buralarda bulmaktadırlar.
Çocukların küçük yaşlardan itibaren okul saatleri dışında ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ek bir eğitim alarak hayata bakış açıları değişmektedir.Ülkemizde bilim ve sanat merkezlerine önem artmaktadır. Örneğin Çayyolu civarında sanat alanlarının sayısı geçmiş yıllara göre arttırmıştır. Çünkü bu merkezlerde 24.000 özel yetenekli öğrenci eğitim almaktadır. Benim de bir mülküm olsaydı ve bu mülkü kiraya vermem gerekseydi bunu seve seve sanatla ilgili çalışmaların yapıldığı bir yer yapmak isteyen birisine kiralardım. Orada birçok yetişkin ve gencin değişik alanlarda kendilerini geliştirdiklerini görmek beni çok mutlu ederdi. Alışveriş merkezleri gerek hafta sonu gerekse hafta içi olsun her kitle için tercih edilmektedir. Fakat insanların ruhsal gelişimleri için alışveriş merkezlerinde dolaşmaktansa bir sanat merkezinde kendilerini geliştirmeleri çok daha sağlıklıdır. Ve bu yerler eğitimli bir toplum için şarttır. Alışveriş merkezlerinde tüketicilik ön plana çıkarken ; bu merkezlerde yaratıcı insanlar bir kitle oluşturmaktadır.
Atatürk ‘ün söylediği “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa , tam bir hayata sahip olamaz. ” sözü de zaten sanatın; bir milletin üstün olması ve farklı olması için gerekli bir unsur olduğunu anlatmaktadır. Alışveriş merkezinde insanlar ticari anlamda tatmin olacaktırlar. Oysaki ülkemizin birçok yetenekli kişiyi barındıracak yerlere ihtiyacı vardır. Bunlardan birisi de benim. Bu yıl ben de piyanoya başladım çünkü dersler dışında başka bir şeyle ilgilenmek kişinin zihninin boşalmasına ve rahatlamasını sağlamaktadır. Ve tabii ki öğrencilerin de buna çok ihtiyaçları vardır. Sonuç olarak bu ülkenin birçok dansçıya, tiyatrocuya, ressama ihtiyacı vardır.
August Everding
Manevi kültürün tümü gibi, sanat da emekten doğar ve gelişir kuşkusuz.
Benine Brenttmo
Sanat; davranışımızı, karakterimizi, adalet ve sempati hislerimizi rafine etmeli; kendi kendimizi tanımamızın, kendi kendimizi kontrol etmemizin, diğerleri için beslediğimiz saygı hislerimizin ve hareketlerimizin yücelmesine hizmet etmeli; bizi adiliğe, zulme, adaletsizliğe ve bayalığa tahammül etmeyecek şekilde geliştirmelidir.
Bernard Shaw
Sanat, uygarlığın imzasıdır.
Beverly Hills
Büyük Rus ressamı Brullof, bir defa talebesiden birinin eserini tashih etmişti, talebe bu tashih yüzünden, büsbütün değişen levhaya hayretle bakmış ve “Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti?” demiş. Brullof da şu cevabı vermiştir: “Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar.”
Brullof
Bir ülkede, akıl ve sanattan çok maddi servete kıymet verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.
Büyük Frederich
Sanat eserleri, bir medeniyeti sonraki nesillere anlatan şahidlerdir.
E. G. Benite
Sanat; ne bir oyun ne de bir eğlencedir, o ancak ruhun dışarıya vurarak, kendisini göstermesi ihtiyacıdır.
E. G. Benite
Eski sanat büyüklerinin sırlarını bilmedikçe, onlar derecesine erişilemez.
KAYNAKLAR:
www.eğitimajansı.com
www.türkçebilgi.com
www.renklinof.com
http://www.reitix.com