Tarihi eserler ve mekanlar önemlidir tıpkı bir soyağacı gibi geçmişimizi atalarımızı bu ağacın dallarındaki bilgilerden öğreniyoruz. Bir atamız devlet kurarken bir atamız bir çağı kapatıp bir çağı açıyor. Bir diğeri yıkılmış hasta denilen bir imparatorluktan yeni bir devlet kuruyor. Yaşanmış bu olayları tarih eserlerden arşivlerden soyağacımızı öğrenircesine okuyoruz. Geçmişten bugüne kadar gelen ve bugünden yarınlara kalması gereken bu eserler insanlığın ortak değerleridir. Korunmalıdır, saklanmalıdır. Tarihi eserler mekanlar ulusun kimliğini yansıtırlar. Tarihi eserler bir uygarlık hazinesidir. Köprüler,camiler,hamamlar bize bırakılan miraslardır. Nesilden nesile atarımızın kim geçmişimizin nasıl olduğunu aktarılması için çok iyi korunmalıdır.
Asırlardır ihtişamını koruyan bir Ayasofya’nın bugünlere ulaşması hakkında muhteşem hikayelerin,bilgilerin günümüze aktarılması eserlerin korunması sayesinde olmuştur. Karşısındaki Sultan Ahmet Cami’nin muhteşem mimarisini de unutmamalıyız. Sultan Ahmet’in bu camiyi yaptırmadan önce gördüğü rüya hepsi geçmişten bugüne aktarılan tarihi bilgilerdir. Daha uzağa gidecek olursak Orhun Anıtlarındaki yazıların bugünlere gelmesi atalarımızı bilmemiz Oğuz kağanın 40 günlükken yürümesini,koşmasını bu tarihi eserlerden mekanlardan öğreniyoruz. Geçmişimizi öğrendikçe insanın heyecanlanmaması mümkün mü? Bir Arpaslan’ın Anadoluya gelmesi,bir Fatih’in İstanbul’u fetihi,Mustafa Kemal’in Kurtuluş savaşı hepsi bizleri coşturan gururlandıran tarihimizdir.
Ve biz tarihimizi korunan tarihi eserlerimizden,tarihi belgelerimizden öğreniyoruz. Üniversitelerimizin Tarih bölümünde kültür bakanlığında çok zengin tarih arşivine sahibiz. Böylesine zengin tarihimii ancak daha çok okuyarak ve araştırarak öğrenebiliriz. Nesilden nesile aktararak yaşatabiliriz.