Geçen günlerde ağabeyimin Nesin Matematik Köyü’ne gidebilmesi için form dolduruyorduk. Şirince’de olan bu köyde çok güzel ve eğlenceli yaz kampları var: Soyut Cebir, YGS Matematik… Formu doldururken aklıma bir soru geldi. Neden matematik köyü var da edebiyat köyü olmasın? İnternette araştırdım ama bulabildiğim tek şey köylerdeki kahvehanelerde edebiyat konuşulduğuydu. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadıktan sonra bir şeye karar verdim. Büyüyünce bir edebiyat köyü kuracaktım. Bunun için edebiyat köyümün nasıl olabileceğini düşünmeye başladım.
Benim edebiyat köyümün kesinlikle bir teması olmalı. Mesela deniz temalı- ki bunun için deniz kenarında olması şart- ya da şiir temalı- konaklanan yerlerin duvarlarında en sevdiğim şiirler olabilir. Ne dersin?- …
Köyümüz edebiyat köyü olduğu için ben şiir temasını seçiyorum ama aynı zamanda deniz kenarında olmasının da eğlenceli olacağını düşünüyorum. Bu yüzden ülkemizde denize kıyısı olan şehirlerden Muğla uygun bir seçim.
Ormanın içinde ama aynı zamanda deniz kıyısında bir yer hayal ediyorum. Küçük küçük konaklanan yerler ve etkinliklerin yapıldığı yerler var. Duyduğunuz tek şey denizde oynayan çocukların sesi, dalgaların kıyıya vuruşu ve kuş cıvıltıları. Binalar uzaktan siyah ve beyaz boyanmış gibi görünüyorlar ama yaklaştıkça binaların duvarlarında yazan şiirleri görebiliyorsunuz. Bir tane diğer binalardan çok daha büyük olan bir bina var. Üstünde kitap resimleri var, bu bina kütüphane olsa gerek.
Bu güzel yerde olan köyümün her yaşa hitap etmesini istiyorum, ki yediden yetmişe herkes gelebilsin, çünkü edebiyat sevgisinin her yaşta başlayabileceğine inanıyorum. Her yaşa hitap edebilmesi için de buraya gelecek grupların yaşlarının birbirine yakın şekilde gruplanmış olması gerekiyor.
Edebiyat köyümde yapılacak çok fazla etkinlik olmalı. Adı edebiyat köyü olmasına rağmen içinde biraz da drama, tiyatro, spor(voleybol vb.) gibi aktiviteler olsa daha güzel olmaz mı? Bir gün sadece şiir dinletisi ve şehir turu yapılırken, diğer günler de kitap eleştirileri ve deniz kenarında yazım kuralları dersleri yapılabilir. Hatta kitaplar hakkındaki münazaraları düşünsenize, sizin de okuduğunuz kitabı karşınızdaki 50 kişi de okumuş ve sizinle kitabın iyi kötü yönlerini savunuyorlar, tartışıyorlar.
Bu saydığım özelliklere sahip bir edebiyat köyü olsun sen de istemez miydin? Ama ne yazık ki böyle bir edebiyat köyü yok, hatta bu özelliklere sahip olmayan özelliksiz bir edebiyat köyü bile yok.
Ben ülkemde böyle bir edebiyat köyü istiyorum ve eğer ilerde gökten bir miktar para düşerse bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum. Bana bu hayalimi gerçekleştirmemde yardım eder misin?