Ülkemizde ve dünyada giderek artan susuzluk sorunu var.Bu sorunun yol açabileceği diğer sorunları da düşündüm. Su sorunu ile ilgili yetkim olduğunu var saydım ve bu konu ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum.
Çok bilinen bir atasözümüz vardır. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olur diye. Sanırım kahve yerine bir damla suyun ilerleyen yıllar içerisinde yüz yıl etkisi olacak şekilde değiştireceğiz.
Bence susuzluğun sebepleri; küresel ısınma, bilinçsizce fazla tüketim ve israflardan oluşmaktadır. Çoğu insan su kaynaklarımızı sanki bir gün tükenmeyecekmiş gibi bilinçsizce kullanmakta tabii aralarında bilinçli olup az ve tasarruflu kullananlarda var. Fakat Afrika’da yaşamını yitiren çoğu kişinin de susuzluktan bu hale düştüğünün bilincindeyiz. Her geçen günde insan nüfusu artmakta ve buna doğru orantılı olarak suyun kullanımı da fazlalaşmaktadır.
Sabah susuz bir dünyaya uyandığınızı farz edin, günlük ihtiyaçlarınızı halledemediğiniz, dünyaya hayat veren suyun olmayışı tüm dünyayı yaşanmaz bir yer yapacaktır.
Su insan yaşamının temel kaynağıdır. Gıda kaynaklarının yetiştirilmesinde suyun öneminden bahsetmeye gerek bile duymuyorum. Su olmadan tarım yapılmaz bunu herkes bilir. Hayvansal besin kaynaklarımız için de su gereklidir. Su tükenebilir enerji kaynaklarımız içinde yer alır. Gelişmiş ülkeler tükenen enerji kaynaklarını endüstri alanında kullanmamaya dikkat ediyorlar, diğer enerji kaynaklarına yöneliyorlar.
Tatlı su kaynakları kadar okyanus ve denizlerde önemlidir insanoğlu için. Maalesef ülkemizde küresel ısınma yüzünden kuruyan ve küçülen göllerimiz ve akarsularımız vardır. Bu durum suda yaşayan canlıları yok eder. Böylece besin zinciri kırılır ve doğanın dengesi bozulur.
Uzmanların ve çoğu kişinin görüşüne göre elli ile yüz yıl içerisinde dünya devletleri arasında su sebebiyle savaşlar çıkması muhtemeldir. Şu anda bile kuzey kutbunda bulunan buz parçaları üzerine devletler bayraklarını dikme yarışı içindedirler. Nedeni çok basit buz demek su demektir.
Elimde yetkilerim olsa işe ilk önce aileden başlarım. Her aileye kişi başına bir limit belirlerim , o limiti ne para ile ne başka bir şey ile artırmam. Ardından sahip olduğumuz yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızı koruma altına alırım. Kirletene, israf edene çok katı kuralları asla taviz vermeden uygularım. Enerji kaynağı olarak suyu asla kullandırmam.Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparım (güneş,rüzgar vb.).
Diğer dünya ülkelerine su kaynaklarıyla ilgili yaptırımlar ve genelgeler yayımlarım. Bu kurallara uymayan ülkeler için dışlanma veya ticareti kesme gibi cezalar uygularım.
Umut ederim ki tüm insanlık bir gün suyun tükeneceğini düşünerek su kaynaklarına gereken ilgi ve önemi göstersin. Bizden sonra gelecek nesillere temiz ve kullanılabilir su kaynakları bırakalım. Dünya da zaten yeterince savaş, karmaşa vb. durumlar var. Bir de sudan sebeplere yeni anlaşmazlıkların çıkmaması dileğiyle.