Eskiden çok sevdiğimiz bir yiyeceği tekrar tatmak… Kısacık bir süre için bile olsa tanıdık bir koku almak… O şarkının ilk melodisiyle aklımızda biriken anılar… Nostalji, bizi adeta büyük bir duygu yoğunluğuna sokuyor. Hangimiz özlemeyiz ki çocukluğumuzu? Hiçbir şeyin önemli olmadığı, hayatın sadece oyun ve arkadaşlardan ibaret olduğu o zamanları kim tekrar yaşamak istemez? Ya da o kişi… Beraber geçirdiğimiz güzel vakitleri, hiç bitmesin istediğimiz ama sona eren o anıları… Özlemez miyiz onları?
Nostalji, insanların hayatlarını farklı şekillerde etkiler. Kimisini iyi, kimisini kötü yönde… Hayatını dolu dolu yaşamış ve hala mutlu bir şekilde sürdüren biri için nostalji, yüzüne anlık bir gülümseme kondurabilir. Ancak hayatını pişmanlıklarla geçirmiş, geçmişin kıymetini bilememiş biri için, nostalji günlerce sürecek bir hüzün kaynağı olabilir. Bazıları için nostalji gelip geçici bir histir; önüne bakanlar için önemsiz, eskiden kopamayanlar içinse bir kişilik haline gelir.
Tıpkı bir şarkının insanın ruh halini değiştirdiği gibi, küçük bir anı da bize geçmişi hatırlatabilir. Tanıdık bir detay, bizi farkında olmadan eskilere götürür. O an, geçmişe dönüp bugünümüzü sorgulamamıza neden olur. Aslında hayatın her yerinde değil midir nostalji? Aklımıza gelen küçücük bir olay, bir düşünce zincirine dönüşerek bize geçmişin hâlâ bizimle, her yanımızda olduğunu hatırlatır. Çünkü bizi biz yapan, geçmişimizdir. Geçmiş, insanın kendini ait hissettiği bir ev gibidir. “İnsan, her zaman kendi geçmişinde kendini evinde hisseder.” (Vladimir Nabokov)
Geçmişe duyulan sevgi ve özlem… Asla geri gelmeyeceğini bildiğimiz anılar… Hüzünlendiren, ama aynı zamanda gülümseten… Eski bir yeri tekrar görme isteği uyandıran: Nostalji. Bir şarkı, bir fotoğraf, hatta eski bir takvim bile geçmişi hatırlatabilir. Her bir detay, zamanla silinmeye yüz tutmuş ama bir şekilde bizi bugüne bağlayan bir bağ gibidir. Özlemler, bazen büyük bir boşluğu ifade ederken, bazen de içimizdeki bir eksikliği tamamlar.
Bugün teknoloji sayesinde, geçmişi hatırlatacak her şeye kolayca ulaşabiliyoruz. Bir telefon ekranında eski bir video, bir fotoğraf albümünde kaybolan anlar… Her şey anında ulaşılabilirken, aslında nostalji de bu hızla kayboluyor. Belki de asıl nostalji, geçmişin gücünden çok, onunla ilgili hissettiğimiz duygularda gizlidir. Her anı, o zamanın ruhunu tam anlamıyla yakalayamasak da, kalbimizdeki bir hatıra olarak kalır.
Geçmişimizi hatırlamayacaksak, özlemini çekmeyeceksek neden yaşadık ki?