“Dönüyoruz, dönüyoruz ve dönüyoruz. Parıldayarak gidiyoruz!” -Ne? Kim dedi onu? (O sırada korkudan titrer.)
Gizemli kişi yine konuşur: “Hadi! Geç kalıyorsun! Marş, marş dünyaya!” Ben paraşütle dünyaya inerken saçlarımın dalgalar gibi dalgalandığını/uçtuğunu gördüm. Bir anda tam yere indiğimde bir kız “adın ne?” diye sordu. Ama ben bilmiyordum ki! Sadece insan olduğumu biliyordum. Adım ya yine Ayda olacaktı ya da değişecekti. Bir elime bakayım dedim patiymiş! İşte o anda kendimi biraz iyi hissetmeye başlamıştım. Peki etrafımdakiler? Onlara ne olacak? Bir anda en iyi arkadaşım Nora beni kucakladı: “Uyy! kedicik ” dedi. Bu kelimeyi benden öğrenmişti. Onun evine gittim. Türümün “British Long Hair” olduğunu gördüm. O kedimin türüydü. Ama ben nasıl kedi olunacağını tam bilmiyordum. Benim eskiden “Kedileri Anlama Kılavuzu” diye bir kitabım vardı. O kitapta kedileri anlatıyordu. Oradan az olsa da kedi olmayı öğrenmiştim. Yaşım aynıydı, yani kedi yaşına göre yaklaşık 1.5 aylıktım. Bu biraz tuhaftı, kediler max. 30 yaşına kadar yaşar ama ben hala bir insan gibi yaklaşık 85 yaşını doldurabiliyordum. Bu yüzden yaşımın 9 aylık olması gerekirken öyle değil. Neyse, sahibim, yani arkadaşım Nora, tatilde deniz olan bir yere gidiyordu. Sanırım Antalya diye duymuştum ama pek emin değilim. Doğru, kediler insanları anlayabilirler. Çok basit. Ayrıca kediler suyu sever ve sütü sadece annelerinden ve bunu da çocukluk çağında içerler. Kitaptan öğrendiğim bu. Ayrıca o dalgalanan gri saçlar tüylerimdi. Beni “geçici evde” bıraktılar ama ben denize atladım. Su çok güzeldi ama bir süre sonra eve dönmeye karar verdim. Kutudan bir okul yaptım bilirsiniz, kediler dar yerleri sever. Sonra “partiye çağırma” sinyalini gösterdim fakat orada sinir bozucu bir mızıkçı vardı. İlk olarak ona “git buradan!” sinyalini aktardım sonra da zaten o giderken “püskürtme” hareketini yaptım. Hani kendi yaptığım o okul vardı ya, işte o okuldan mezun oldum. Zaten artık yine o gizemli kişi geldi ve dedi ki: “Tebrikler! Zor bir hayat yaşasan bile hayatta kalmayı başardın!” “Bu arada benim adım Sam” dedi. Şaşırmıştım. O anda “Ben eski hayatıma geri dönmek istiyorum ve ayrıca o hayat hiç zor değildi, belki birazcık ama…” dedim ve o zaten hep dilek gerçekleştirici biri olduğu için ne dersem oldu..