“Eğer bir bulut olsaydım” diye küçük kız hayallere dalmışken, az kalsın okul otobüsünü kaçıracaktı. Otobüse bindiğinde de aynı şekilde, “Eğer bir bulut olsaydım, nasıl olurdum?” diye düşünmeye başladı. Düşünmeye devam edince, bir saat ona beş dakika gibi gelmişti. Ve bu, hep onun moralini bozuyordu çünkü küçük kızın en büyük hayali bir bulut olmaktı ama bunun imkansız olduğunu bildiği için her zaman hayal kırıklığına uğruyordu. Bir gün bunun gerçekleşeceğine inancı tamdı.
Küçük kızın annesi ve babası, kızlarının bir doktor olmasını çok istiyorlardı. O yüzden okul konusunda çok katıydılar, o kadar katıydılar ki kızları hastayken bile zorla okula götürüyorlardı. Küçük kız artık bu durumdan çok sıkılmıştı ve okumak istemiyordu. Bunu ebeveynlerine söylemedi çünkü bunun kabul edilmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden o gün okula vardığında, okula girmek yerine okulun yanındaki ormana gitmeye karar verdi. Ormana girdiğinde ilk başta ürkmüştü ama yine de ilerlemeye devam etti. 30 dakika boyunca yürüdükten sonra kız çok yorulmuştu. Dinlenmek için bir ağacın yanına oturdu. Sonra bir adamın ona yaklaştığını gördü. Adam yeterince yakınına gelince kıza “Senin burada ne işin var?” diye sormuş. Kız da “Bilmiyorum.” dedi.
Adam bunu duyunca, kızı evine davet etti. Kız da bunu kabul etti. Adamın evine vardıklarında kız adama ne iş yaptığını sormuş, adam da kıza büyücü olduğunu söylemiş. Kız bunu ilk duyduğunda inanmamıştı ve adama ebeveynlerinin büyücülerin ve sihrin gerçek olmadığını söyledi. Adam bunu duyunca kıza büyücü olduğunu kanıtlamak amacıyla bir odun parçasını kurbağaya dönüştürdü. Kız bunu görünce şok oldu ve bir yandan çok sevindi çünkü artık en büyük hayalini gerçekleştirecek birini bulmuştu.
Sonra kız, adama hiç tereddüt etmeden, “Beni bir buluta dönüştürebilir misiniz?” diye sordu. Adam, ilk başta bunu kabul etmedi çünkü bu çok tehlikeliydi. Ama kızın bitmeyen ısrarı sonucu kabul etti. Büyücünün ağzından çıkan birkaç söz ile kız bir bulut olmuştu. Kız, sonunda en büyük hayalini gerçekleştirmiş oldu ve artık huzur içinde yaşayabilecekti.