Bir gün okulda Türkçe dersindeydim. Sabah erken kalkmamın etkisiyle derste uyuya kalmıştım. İşte bu yazı, rüyamda gördüklerimi ve nasıl bir yerde uyandığımı anlatıyor.
Bir sabah saat 07.00’de uyandım. Okula gitmek için formamı giydim, kahvaltımı yaptım ve okul servisine bindim. Bu ana kadar her şey çok normaldi, ta ki servisteki herkesin bir hayvana dönüştüğünü görene kadar… Herkes normal davranıyordu, normal konuşuyordu ama görünüşleri çok farklıydı. Şaşkınlıktan bayılacak gibi oldum. “Neyse” diyerek durumu geçiştirmeye çalıştım.
Okula vardığımızda ise öğretmenlerim bile ya kedi, ya kuş ya da kertenkele olmuşlardı. Ama yine de onlar insan gibi davranıyordu, sadece görünüşleri farklıydı. Ben de onlara uymaya çalıştım. (Zaten davranışları normaldi.)
Okul bittiğinde “Umarım kardeşim, annem, babam da hayvana dönüşmemiştir…” diyerek eve dönmek için servise bindim. Serviste en sevdiğim kitabı okurken öyle dalmışım ki eve geldiğimizi fark etmemişim. Fark ettiğimde hemen servisten indim ve koşarak eve gitmeye başladım. Fakat çantam çok ağırdı, bu yüzden hızlı bir şekilde asansöre doğru koştum.
Asansörde komşumla karşılaştım ve şaşkınlıkla ona baktım. O bir tek boynuzlu ata dönüşmüştü! Renkli tüyleri, kuyruğu ve saçı vardı. Boynuzu ise parıldayan pembe rengindeydi. Bir an kim olduğunu anlamadım ama sonra Aslı Abla olduğunu fark ettim.
Bu düşüncelerle evin katına çıkmıştım bile. Hemen zile bastım. Kapı açılırken içimde bir korku vardı. Yine “Umarım kardeşim, annem, babam da hayvana dönüşmemiştir” diyordum. Annem kapıyı açtı ve o bir hayvana dönüşmemişti! Çok mutlu oldum, koştum ve ona sıkıca sarıldım.
Fakat o an, bir anda gözümü sınıfta açtım ve herkesin normal olduğu bir ortamda buldum kendimi.