Gelişen teknoloji ve kaynakların hızla artmasıyla hayat çok daha hızlı bir hale gelmiş durumda. İnsanlar gerek okul, gerek iş, gerekse sosyal hayatlarının bu hızlı ve bir o kadar rekabetçi temposuna ayak uydurmaya çalışırken kaçınılmaz bir duyguyla başa çıkmak zorunda kalıyorlar: stres.
Stres aslında vücudun tehdit altında hissettiren, acı hissettiren durumlarda kendi dengesini korumak amacıyla verdiği fiziksel ve duygusal tepkiler olarak tanımlanabilir. Stresi yaratabilecek durumlar aşırı uyarılma, kaygı, üzüntü, gerginlik, endişe, öfke gibi duygular sonucunda oluşur. Stres kendisini fiziksel anlamda nefes darlığı, istemsiz titreme, terleme, göpüste çarpıntı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi durumlarla kendini gösterirken yalnızlık, karamsarlık, bunalmışlık, depresyon, öfke gibi belirtiler de stresin duygusal ve mental etkilerine örnek verilebilir.
Her ne kadar günümüz yaşam şartları altında stres kaçınılmaz bir durum da olsa, etkilerini aza indirmek mümkün.
Bunun ilk adımı stresin sebebini belirlemek. Öncelikle genel başlıklar altında okul hayatı, iş hayatı, sosyal hayat şeklinde düşünülüp daha sonra daha detaya inerek stresin asıl kaynağı bulunmalıdır. Örneğin okul hayatında sınavlardan dolayı, iş hayatında toplantılarda sunum yapma, sosyal hayatta belli bir çevre tarafından kabul görme isteği gibi nedenler kişide strese neden olabilir. Bu adımlardan sonra ise stresin sebebi üzerinde çalışmak gerekir. Örneğin bir toplantıda sunum yapmak beni neden strese sokuyor? Kendime güvenmediğim bir alanda mı sunum yapmam gerekiyor? Topluluk önünde konuşurken heyecanlanıyor muyum? Bu gibi soruları üzerine uzun uzun düşünüp cevaplarken her sorunun aslında başka bir soruya çıktığını ve sonunda sizin stresinizin ana kaynağına çıktığını göreceksiniz. Belki bir travma, öğrenilmiş çaresizlik, düşük özgüven vb. Eğer doğru soruları kendinize sormakta zorlanıyorsanız yardım almaktan çekinmeyin. Yanlış sorulara yanlış cevaplar vermek stresinizi çözmeye yardımcı olmaz ve durumu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle bir profesyonelden yardım almak bazı kişiler için en doğru çözüm olabilir.
Stresimizin sebeplerini belirledikten sonra o alanda iyileşmeye çalışırken size yardımcı olacak bazı stresle baş etme yöntemleri de mevcuttur.
Öncelikle mental sağlıkla bedensel sağlığın birbirine olan etkileri aşikar. Bu nedenle sağlıklı beslenmek, düzenli olarak hareket etmek, yeterli uyku almak gibi sağlıklı alışkanlıklar vücut sağlığınızı arttırırken aynı zamanda hormonlarınızın düzenlenmesini de yardımcı olur. Dolayısıyla da stres seviyenizin üzerinde etki bulundurur.
İnsanlar sosyal yaratıklardır. En içe dönüklerin bile kabul görme ve sevilme ihtiyacının olması fıtri bir özelliktir. Sevdiğimiz ve bizi seven insanlarla kaliteli vakit geçirmek ruhumuza ve dolayısıyla da stres seviyemize iyi gelir.
Doğa bizim ilk evimizdir. Ne kadar günlük hayatın telaşına kapılıp onu ziyaret etmeyi unutsak da aslında doğayla olan bağımız bizler için çok önemlidir. Parklarda yürüyüş yapmak, denizlerde yüzmek veya sadece evinizin balkonuna çıkmak bile size çok iyi gelecektir.
Hayatı yaşamamız gerektiğini unutmamamız, arzularımızın peşinden gitmemiz, hobilerle ilgilenmemiz de ruhumuzu besler.Kendini geliştiren insan, bir amacı olan ve bu amaca severek ilerleyen insan iç huzuru bulmaya bir adım daha yaklaşır.
Özetlemek gerekirse stres hayatımızın bir parçası. Her ne kadar onu hayatımızdan söküp atamasak da açtığı delikleri minimuma indirmek mümkündür. Kilit nokta stresimizin sebeplerini analiz etmek ve o sebepleri çözmek doğrultusunda adım atmak, bunları yaparken de vücudumuza ve ruhumuza iyi geleni yapmaktır.