– Evet, sayın organlar ve değerli izleyiciler, bugün burada vücudumuzun en önemli organını belirlemek üzere toplandık. Şimdi kürsüye ilk olarak akciğerleri davet ediyorum, dedi insan.
Salon alkışlarla doldu.
– Merhaba, biz akciğerler! İnsanların nefes almasını sağlıyoruz. Bu sayede yaşam mümkün oluyor. Ve… bu kadar, dedi akciğerler.
Seyircilerin bir kısmı alkışlarken diğer kısmı “Bravo!” diye bağırdı.
– Teşekkür ederiz, akciğerler. Şimdi sırada ince bağırsak var. Kendilerini konuşma yapmak üzere kürsüye davet ediyorum, dedi insan.
İnce bağırsak kürsüye çıktı ve konuşmaya başladı:
– Ben, ince bağırsak, vücudun vazgeçilmez bir parçasıyım. Besinlerin sindirilmesini ve vücuda faydalı hale getirilmesini sağlıyorum. Ben olmadan yemek yiyemez, büyüyemez ve sonunda hayatta kalamazdınız!
Seyircilerden yoğun alkış yükseldi.
– Bu harika konuşma için ince bağırsak beye teşekkür ediyoruz. Şimdi sırada kalp hanım var! Lütfen kalpten bir alkış alalım, dedi insan.
Salonun coşkusu zirveye çıktı. Kalp sahneye çıktı ve konuşmaya başladı:
– Teşekkür ederim, teşekkür ederim! Merhaba, ben kalp. Görevim kan pompalayarak vücudun her noktasına hayat taşımaktır. Ayrıca, duygularınızı da ben yönetiyorum. Sevgi, korku, heyecan… Hepsi benimle!
Bu sözlerin ardından alkışlar salonu inletti.
Sonunda insan kürsüye çıktı ve kazananı açıklamak için mikrofona yöneldi:
– Evet, sayın organlar ve değerli izleyiciler, bu yılın ‘En İyi Organ’ ödülünü kazanan, vücudun görevini en iyi şekilde yerine getiren organ… Kalp!
Kalp, yoğun alkışlar arasında ödülünü almak için sahneye çıktı. Seyirciler arasında mutluluk ve heyecan doruktaydı.