VÜCUT TİYATROSU

Vücudumuz, birbiriyle uyumlu çalışan birçok organ ve sistemden oluşan muazzam bir yapıdır. Bugün, sizlere vücudumuzun çeşitli bölümlerini ve görevlerini tanıtan bir tiyatro gösterisi sunacağız. Hepiniz hazır mısınız? O zaman başlıyoruz!

İlk olarak asansörle vücudumuzun en üst katına, yani beynimize gidiyoruz. Evet doğru tahmin ettiniz, beynimiz çok yoğun ve işlerle meşgul. Beyin, biraz zorlanmış bir şekilde “Merhaba” diyor. “Of, bir iş yaptırmadınız,  yine de merhaba sayın seyirciler.” diyor. Beyin, her şeyin kontrol merkezidir. Düşüncelerimiz, duygularımız, hafızamız ve daha fazlası onun elindedir. Beynin görevinden biraz bahsedebilir misin? “Hangi birinden bahsedeyim? Görmüyor musunuz, bir sürü işim var!” diyor. Sanırım biri yatağından ters kalkmış! Neyse, hadi şimdi beynimizi yalnız bırakıp bir sonraki durağımıza geçelim.

Şimdi en alt kata iniyoruz, sıradaki durak: Anüs! Evet, doğru duydunuz, anüs. “Merhaba arkadaşlar, sizi görmek büyük bir zevk.” diyor anüs. Bize görevini anlatır mısın? “Tabii ki, ben sindirim sisteminin sonuncu organıyım. Sindirimin sonunda, artık vitamin ve suyu emmiş olan yiyecek parçalarını vücuttan dışarı atmak benim görevimdir.” diyor. Harika! Görüşürüz, anüs şimdi daha gitmemiz gereken bir sürü yer var.

Şimdi ise vücudumuzun ortasında, çok önemli bir organımızı ziyaret edeceğiz: Kalp. Kalp, dolaşım sisteminde yer alır ve vücudumuz için çok önemlidir. Kalbimizin görevi, kanı pompalamak ve oksijen ile karbondioksiti taşıyıp vücudun her yerine dağıtmaktır. Kalp, “Merhaba sevgili arkadaşlar, tiyatromuza hoş geldiniz! Sefa getirdiniz,” diyor. İçinde bulunduğumuz kişi, mutlu görünüyor. “Evet, doğru bildiniz, bugün içinde olduğumuz kız çocuğunun doğum günü ve ailesi onu aylardır gitmek istediği bir restorana götürdü.” diyor kalp. Kalbin görevi hakkında biraz daha bilgi alalım: “Benim görevim, damarlar sayesinde karbondioksiti temizleyip oksijene dönüştürmek ve ardından tüm vücuda yaymak.” diyor. Harika bir görev! Şimdi gitmemiz gereken başka bir yer var, görüşürüz kalp!

Şimdi de kaburgaya gitmek için ilerliyoruz. Kaburgalar, kalbimizi koruyan organlarımızdır. Kaburga, “Merhaba, sana da merhaba. Sorduğun için sağ ol, çok iyiyim.” diyor. Kaburgalar, “Benim görevim, yere düşme durumunda hasarın kalbe gitmesini engellemek ve kalbimizin güvende olduğundan emin olmaktır.” diyor. Bu gerçekten çok önemli bir görev! Şimdi kaslara uğramalıyız, görüşürüz kaburga!

Kaslar hemen bir adım ötede, o yüzden bu kısa bir yolculuk olacak. İşte vardık! Kaslar, “Merhaba, sizi görmek büyük bir onur.” diyor. Kaslar, vücudumuzu koruyan ve hareket etmemizi sağlayan önemli organlardır. “Benim görevim, vücudumuzun korkunç görünmesini önlemek ve koruyucu bir kalkan gibi tüm vücudumuzu kaplamaktır. Ayrıca, tam üç tür kasım vardır: çizgili kas, düz kas ve kalp kası” diyor kaslar. Teşekkürler kas, şimdi gitmeliyim, bay bay!

Evet arkadaşlar, gördüğünüz gibi vücudumuzdaki her organın kendine özel bir rolü vardır. Tabii ki vücudumuzda bunlardan çok daha fazla organ bulunuyor, bunları anlatmak için kelimeler yeterli olmayabilir. Bugünün şovu burada sona eriyor. Tiyatromuza geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Gelecek yılın şovunda tekrar görüşmek dileğiyle! Hoşça kalın!

(Visited 7 times, 1 visits today)