Benim adım Fiko. Ben bir savan filiyim ve Borneo ormanlarında doğdum. 12 yaşındayım ve 6. sınıfa gidiyorum. O gün, arkadaşlarım Koca Kulak, Kırpık ve Tosbik ile okula giderken birden ormanda yolumuzu kaybettik. Kırpık bağırmaya başladı. Koca Kulak’ın kulakları çok büyük olduğu için biraz hassas olabiliyor. Ben de annemin bana öğrettiği yöntemi uygulamaya karar verdim.
Kalın bir ağacın yanına gidip tırmanmayı düşündüm. Dallara tutuna tutuna ne kadar gidebildiysem gittim. Dallar sağ olsun, oldukça kalınlardı. Bir süre sonra bulunduğumuz yerin ortada olduğunu fark ettim. O zaman gidebileceğimiz yolları incelemeye başladım. Eğer düz gidersek şu büyük ağacın yanından dönebiliriz diye düşündüm. Arkadaşlarımı çağırdım.
Onları görünce ikisi de hüngür hüngür ağlamaya başlamışlardı. Hemen ağaçtan indim ve onlara yolu bulduğumu söyledim. “Ağlamamızın sebebi o değil,” dediler. “Saate bak!” diye saati gözlerime soktular. Saat 9:45 olmuş. Şok oldum. Okul saat 8.00’de başlıyordu. Çocuklar öğretmenlerinin onlara ne kadar kızacağını biliyorlardı. Yolu gösterdim ve birlikte yola çıktık.
Biraz yürüdükten sonra araba sesleri duydular. “Bu kadar araba neden var?” diye sordu Kırpık. “Normalde okul günleri bu kadar kalabalık olmazdı.” Karşıdan karşıya geçtikten sonra okula doğru yürümeye başladılar. Okula vardıklarında fark ettiler ki o gün cumartesiydi.