Her birçoğu öğrencinin hayatı evden okula okuldan eve olan bu kısır döngüyü yaşayan bir öğrenci varmış. Klasik, normal düzeydeymiş. Her zaman yedide kalkar formasını giyer, kahvaltısını yapar, dişlerini fırçalar, ayakkabıları giyer ve onu okula götüren bir patikadan geçerdi ama bu sefer o patikadan geçerken hiç beklemediği şeylerle karşılaşacaktı ve o bunun farkında değildi en azından şimdilik. Yine aynı şekilde kalktı, formasını giydi, kahvaltısını yaptı, dişlerini fırçaladı, ayakkabılarını giydi ve okulun yolunu tutmak için hazırdı. Dudaklarından işleyen türküyü söyleyerek gününü canlandırmaya çalışmaktaydı, ta ki sert bir şeye çarpana kadar. İlk başta sinirlendi ve bağırmaya başladı sonra kafasını doğrulttuğunda çok ilginç bir şekilde yolun ortasında bir kapıyla karşılaşmıştı. Herhalde uyku sersemiyim diye iç geçirdi ama yok önünde somut bir şekilde bir kapı duruyordu . Kapı kapalıydı ama aralarından çok parlak bir ışıklar saçılıyordu. Açsam ne olabilir ki dedi ve açtı. Kapıyı açar açmaz kapı onu içine çekmişti. Belirli bir zaman geçtikten sonra kendine gelmişti. Burası da neydi böyle! Resmen bir hayal dünyasındaymış gibi hissetti çünkü ağaçlar bir lolipoptan, evler bir sürü şekerlemeden, çiçekler bonibonlardan ve akan şelalede bir akan çikolata gibiydi! Biraz etrafı gezmeye karar verdi… İki saat gibi gezdikten sonra acıkmıştı ve bir çiçek koparıp onu yemişti. Gerçekten de bunlar yenilebilirdi! Bunu keşfettikten sonra biraz ağacı yaprakları akan şelale ve evlerden bir kaç ısırık aldı zaman o kadar çabuk geçmişti ki akşam olmuştu uykusu geldiği için uyumaya karar verdi ve tam uykuya dalacak iken. TİK TAK TİK TAAAK diye alarmı çalmaya başlamıştı meğerse rüya görmüştü…
HAYAL DÜNYASI
(Visited 4 times, 1 visits today)