Unutmuşuz…
Biz de onları unutmuşuz.
Sıcacık evimizde, sıcacık çorbalarımızı içerken ve sıcacık giysilerimize sarılırken bizim dışımızdaki herkesi unutmuşuz.
Unutulmuşları hatırlatıyorum bu yazımda.
O çocuklar ayaklarında ayakkabı olmadan gezerken bize iki ayakkabı az geliyor. Bizler bilinçli ve duyarlı bir insanlardık, ne oldu bize? Nerede bizim o eski bilincimiz?
Ben artık bilinçli olmak istiyorum ama bu iş sadece bir kişiyle olmuyor mantıklı düşünsenize. Empati kurmalıyız, siz onların yerinde olsaydınız, neler hissederdiniz?…Ben bu bilinçsizliğimiz yüzünden çok üzülüyorum ve sizlerden de bilinçli olmanızı istiyorum.
Artık hayatın gerçeklerini unutmak ve unutturmak istemiyorum. Onları da unutmak istemiyorum. O insanlar dışarıda yıpranıyor şu an. Evet, sokakta yaşayan bir insanın en fazla yaşama süresi 35… Evet sadece 35… Yolun yarısı bile değil.Ve insanlar sokaklarda ölüyor. İçimiz sızlamalı değil mi?…
Sadece insanlar değil hayvanlar hakkında da biraz bilinçlenmeliyiz. Hayvanlara ne yapalım diyorsunuz farkındayım. Mesela ben her sabah bir kaba su ve süt koyup bahçemize bırakıyorum. Bu ne işe yarıyor demeyin. Evet sadece bir kişi olunca pek bir sonuç göremeyebilirsiniz ama düşünsenize her 10 kişiden dokuzu hayvanlar için böyle bir şey yapsa hayvanlar açlıktan ve susuzluktan ölmez.
Ve insanlar… Paylaşmaya ne dersiniz elimizdekileri… Çıkarsızca ve hiç bir beklentimiz olmadan…
Ben bu konu hakkında sizleri bilinçlendirmek ve uyarmak istedim. İnsanların sokaklarda ölmelerine hiç razı değilim ve eminim ki sizde razı değilsiniz. Çünkü biz insanız… çünkü biz bilinçliyiz ve bilinçli olduğumuz kadar da vicdanlıyız.
Bu dünyada bizden başkaları da yaşıyor.
Artık bu unutulmuşluğa bir son vermeye ne dersiniz?
Bizden başkalarını da hatırlamaya ne dersiniz?
***Unutmayalım, ne kadar çok bilinç o kadar çok insan.***