YENİ ALFABEMİZ

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte gerçekleştirilen harf inkılabı, Türk toplumunun ihtiyaç duyduğu bir yenilikti. Bunun en önemli nedeni, kullanılan Arap alfabesinin Türk kültürünü ve halkın konuşma dilini yansıtmamasıydı. Ancak bu devrim, toplumun bir kısmı tarafından tepkiyle karşılandı.

Harf inkılabının gerekliliği ve getirdiği yenilikler, birçok olumlu ve olumsuz etkisiyle beraber değerlendirilebilir. Öncelikle, yeni alfabenin olumlu yönlerinden bahsetmek gerekirse eski alfabe okuma yazma öğrenme açısından oldukça zorluydu. Bu nedenle okuma yazma oranı toplumda çok düşüktü. Ancak yeni alfabe, çok daha kolay öğrenilebilen bir sistem sundu ve bununla birlikte okuma yazma oranı ve eğitim seviyesi arttı.

Eski alfabenin kullanıldığı dönemde halkın konuştuğu dil ile yazı dili arasındaki fark oldukça büyüktü. Eski alfabe, halkın günlük konuşmalarını yansıtmıyordu. Yeni alfabe ise halkın konuşma diline daha yakın bir yapıya sahip olup Türk kültürünü çok daha iyi yansıttı.

Dünyanın birçok gelişmiş ülkesi Latin harflerini kullanıyordu. Biz ise Arap alfabesini kullanıyorduk. Bu durum, diğer ülkelerle iletişimimizi zorlaştırıyordu. Latin harflerine geçişle birlikte, yabancı ülkelerle çok daha kolay iletişim kurmaya başladık.

Yeni alfabenin bu kadar faydalı olmasına rağmen toplumun bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı. Bunun en büyük sebebi, insanların alışkanlıklarından kolayca vazgeçememeleriydi. Bana göre, yeni alfabenin o dönemdeki tek olumsuz yanı bu olmuştur.

Her yeniliğe karşı çıkanlar olduğu gibi, yeni alfabenin kabul edilmesinde de karşıt görüşler ortaya çıkmıştır. Ancak tüm tepkilere rağmen, harf inkılabının doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Bugün okuma yazma oranını ve eğitim seviyemizi, yeni alfabemize borçluyuz.

(Visited 6 times, 1 visits today)