Emek Olmadan Yemek Olmaz!

Size bir hikâyemi anlatayım.5 ve 6 yaş arasında futbola  yönelmeye başladım ve sonra hobim olmaktan çıktı. Beştepe İlkokulu 2.sınıfa başladığımda futbola ilgim hiç yoktu. Arkadaşlarımla tanıştım ve çoğu arasında şöyle bir diyalog oluştu:

-Merhaba ,sen de erkeksin ,senin de futbola ilgin yok mu?

-Yok ,neden?

-Bence başlamalısın.

O zamanlar daha futbolun neyinin bu kadar keyifli olduğuna empati kuramıyordum. 3.sınıfın orta dönemlerinde pencereden bizimkileri gözetledim ve herkesin orada olduğunu ,keyif aldıklarını ve mutlu bir şekilde oynadığını gördüm. Ben de bir gün oynamak için çıktım ve beni umursamadılar ama benim tek arkadaşım Emir vardı ve bizden ol kanka ben bunlardanım dedi. Çok mutlu oldum ve daha acemi seviyede olduğuma rağmen bana pas attılar ve ben de bir gruba katılabilmenin mümkünatı olduğunu anlamıştım. Her gün daha da gelişerek ilgi alanımı genişlettim ve okul dışında da çalışmalara başladım. Mesela kursa tabii sonradan bıraktım. Ama örnek olarak :Halı sahaya gidip güzel oynayışımı görseniz gerçekten hobim olduğuna inanırsınız.2.örnek ise evimizin parkı var ve düz bir ovası var. Biz de babamla birlikte orada çalışıp antrenman yapıyoruz. Ertesi gün maç olmamasına rağmen onda olduğum günlerin çoğunda onunla aşağı inip futbol iniyoruz. Bu benim hikayemdi. Bu hikaye gibi daha bir sürü örnek verilebilir. Umarım size pes etmemeyi biraz da olsa anlatabilmişimdir.

(Visited 6 times, 1 visits today)