Biz başka bir sanat bilmeyiz; çünkü karşımızda henüz keşfedilmemiş, bir destan gibi duran Anadolu var. Arkadaş, biz Anadolu’nun türkülerini söylerken, seninle yollarımız burada ayrılıyor; sana yolun açık olsun.
Sanatı saraylarda arayanlar, aslında onu bulamazlar. Bizim için sanat, köy yollarında, han duvarlarında, dağlarda, karla kaplı tepelerde ve ateşin sıcaklığında gizlidir. Ormanlardan ve denizlerden ilham alanlar, sanatı burada, bu topraklarda bulur.
Biz yolumuzdan vazgeçmeyiz; fırtınalar çıksa da, yollarımızı karlar kaplasa da devam ederiz. Bir gün dağlardan kopan bir çığ gibi, dereler gibi Akdeniz’e ulaşacağız.
Toprağın susuzluktan nasıl kuruduğuna bak, tarlalar kahrından sızlanıyor ama sen duymuyorsun. Bir gün, büyük sevdalara kapılabilir ve karanlıkta Anadolu’yu arayabilirsin.
Eğer içinde bizden daha büyük bir şey varsa onu göster, görelim. Biz dağlardan geliyoruz; rüzgar sesimizi öyle bir savuruyor ki belki sen bizi duyamayacaksın bile.