Arkadaşım Mia

Bir Pazartesi sabahı, yataktan kalktıktan sonra kedim Mia’nın yanına gittim, neden mi? Uzun hikaye fakat anlatacağım: Pazar günü öğleyin odamda resim çizerken dışarıdan bir ses duydum ve bir ışık gördüm. Bu o kadar parlak bir ışıktı ki gözümü alamıyordum. Bu bir kalemdi fakat bu farklı bir kalemdi. Bu kalemin adı Sihir’miş. Sihir, bana sihirli bir kalem olduğunu söyledi. İlk duyduğumda çok şaşırmıştım ama sonra bana bir dilek hakkım olduğunu söyledi. Bu zor bir karardı. Çünkü sadece bir dilek hakkıydı ve boşa harcamamalıydım. Benim ne dilediğimi öğrenmek istiyor musunuz? Okumaya devam edin! 

Benim dilediğim; hayvanların da aynı insanlar gibi yaşayabilmesi… Bunu söylediğim anda yine bir ışık belirdi. Bir anda Sihir ortadan “İşte gerçek oldu!” diyerek kayboldu. Hiçbir şey olmamıştı. Ben de neden böyle dediğini anlamamıştım. Ertesi sabah uyandığımda Mia kalkmıştı bile. Bir baktım Mia odamda. Mia’ya neden gittiğini sordum. Miyavlayacağını zannetmiştim fakat hiç beklediğim gibi olmadı ve benimle konuştu. İlk başta anlam veremedim. Sonradan anladım ki; bu Sihir’in işi. Çok sevindim ve hemen Mia’ya bana küçük gelen formalarımdan verdim. Mia ile birlikte çantamızı hazırladık. Mia’ya minik bir çanta koydum. Çünkü sınıfta ona yer yoktu ve kucağımda oturacaktı. Annem bizi okula bıraktı. Mia ile el ele tutuşmuştuk. Onu çektim ve ona okulumuzun tavşanlarını gösterdim. Mia onları çok tatlı bulmuştu. Biraz üşümeye başlamıştık, o yüzden içeri girdik. Tabii ki yine sınıfa ilk giren bendim. Mia’ya sınıfımızı gösterdim. Bekledik, bekledik… Kimse gelmedi. En sonunda Mia’yı Tülin Öğretmen ile tanıştırmaya karar verdim. Tülin Öğretmen çok şaşırmıştı. Sonunda birileri gelmişti. Mia ile ceketimizi ve çantamızı astık. Ders başladı. Nurdan Öğretmen’den izin alarak Mia’yı tanıştırdım, herkes hayvanını tanıştırdıktan sonra bütün gün oyun oynadık. Gün bitince annem bizi Mia ile birlikte okuldan aldı ve eve gittik. Orada Mia’nın üstünü değiştirdik ve bir beyaz tişört, pembe bir kulaklık ve bağcıklı pembe bir pantolon ile pembe & beyaz ayakkabılar giydi. Sonra kafeye gittik. 30 dk kafede bir şeyler yaptık ve eve gittiğimizde hepimiz çok mutluyduk. Pijamalarımızı giyip uyuduk.

Uyumadan önce Sihir’e teşekkür etmeyi unutmadım. 

(Visited 6 times, 1 visits today)