O gün, yatağımdan kalkınca pencereyi açtım ve tabiatın o güzel kokusunu içime çektim. Kuşlar öyle güzel ötüyordu ki adeta bir konser dinliyordum. Hemen üstümü değiştirdim çünkü canım dışarı çıkmak istiyordu. Apartmandan çıkarken karşılaştığım insanlara selam verdim ve sitemizin köpeğini besledim.
Arkadaşlarım erkenden çıkmış, sahada futbol oynuyorlardı. Aslında ben de onlarla oynayabilirdim fakat doğa yürüyüşü yapmam gerekiyordu. Arkadaşlarıma veda edip yola koyuldum. Yürüyüş sırasında acıkınca yanımda getirdiğim sandviçi yedim, susayınca da su şişemden bir yudum aldım.
Doğa yürüyüşünün ardından milli takımın maçını izlemeye gittim. Türkiye Milli Takımı kazanmıştı, bu beni çok mutlu etti. Sonrasında, en sevdiğim filmin sinemada gösterime girdiğini öğrendim ve sinemaya gittim. Film harikaydı! Tabii ki film başlamadan önce kendime büyük boy patlamış mısır almayı ihmal etmedim. Filmi hazırlayanlara içimden teşekkür ettim.
Bir süre sonra canım arkadaşlarımla futbol oynamak istedi. Hem kendime hem de arkadaşlarıma bir futbol topu alayım dedim ve top satan bir dükkâna gittim. Ancak iki top arasında kaldım. “Sağdakini alayım.” diyerek sağdakini seçtim. Sonradan almadığım topun kalitesiz olduğunu öğrendim ve kendi kendime “Verdiğim en iyi kararmış.” dedim.