Son günlerde birçok küresel konu gündemde: nüfusun hızla artması, iklim değişikliğinin hızlanması, gıda ve su problemleri… Bizler bunlar gibi yüzlerce sorunla uğraşıyor, bu sorunlara kendimizce çözümler bulmak amacıyla kafa yoruyoruz. Peki bu sorunlar asıl hangi meslek ve meslek gruplarının çalışmaları ve katkılarıyla çözümlenebilir ya da en aza indirgenebilir?
Öncelikle, bu gibi sorunların çözümü için sorunun nedeni hatta nedenlerine inilmelidir. Çünkü bir problemin köküne inilmeden nasıl çözüleceğine ulaşılamaz. Bunun yanında, problemin çözüm fazına katkıda bulunacaklar da en az nedenlerini bulanlar kadar önemlidir. Her iki aşamada da görev alan meslek grubu bilim insanlarıdır: Sorunun nedenlerini derinlemesine araştırmalı ve çözümünü bulurken deneylerden ve gözlemlerden yararlanmalılardır. Örnek olarak: İklim değişikliği ve küresel ısınma probleminin nedenlerini coğrafya uzmanları, çözümünü ise çevre bilimciler bulmalı; bu çalışmaları yürütürken birbirlerine destek olmalı yani multidisipliner bir yaklaşım izlemelilerdir.
Ayrıca, problemin çözüm adımları ve izlenmesi gerekilen yollar bulunduktan sonra iş yönetimde görev alanlara düşer. Bu bağlamda sorumlu kişiler politikacılar, siyasetçiler, bakanlar ve milletvekilleridir. Problemin çözüm aşamalarını, izlenmesi gereken politikaları ve eylem planlarını bilim insanlarıyla tartıştıktan sonra belirlenen stratejileri hayata geçirmek bunun gibi yönetim kadrosundakilere düşer. Mesela, nüfus patlamasının önüne geçilmesi için gerekli araştırmalar yürütülüp eylem planları oluşturulduktan sonra belirlenen eylem planının yürürlülüğe girmesi için milletvekilleri ve bakanlar birlikte hareket ederek önerge öne sürmeli ve bu önergeyi kabul ettirmelilerdir. Böylece sorunun çözüm aşamasına resmi olarak girilmiş olunacaktır.
Buna ek olarak birden çok ülkeyi etkileyen iklim değişikliği, gıda ve su kıtlığı gibi sorunların çözümünde uluslararası iş birliği ve ortak karar alınması son derece önemlidir. Ülkelerin ortak hareket etmesinde görev aldıklarından dolayı elçilerin ve temsilcilerin katkıları da göz ardı edilemez. Örnek vermek gerekirse, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nde görev alan temsilciler alanlarında uzman bilim insanları ve politikacıların bir araya gelerek oluşturdukları gıda kıtlığı eylem planlarını uluslararası konferanslarda göstererek bu stratejilerin uluslararası bir çerçevede düzenlenmesini ve kabul edilmesini sağlarlar.
Problemler çözüldükten veya aza indirgendikten sonra bile yapılması gerekenler burada bitmez, aynı sorunlarla yine karşılaşılmaması adına bilinçli ve sorumlu bir toplum yapılandırılmalıdır. Bunu sağlayacak olanlar ise öğretmenlerdir. Toplumun bilinç seviyesini artırıp yeni nesilleri de aynı şekilde yetiştiren öğretmenler, daha sorunsuz bir geleceğin anahtarıdır.
Sonuç olarak, iklim değişikliği ve benzeri küresel sorunlar tek bir meslek grubunun çalışmalarıyla çözümlendirilemez. Bu gibi sıkıntıların çözülmesi için meslek grupları arasında iş birliği yapılmalıdır. Ancak uzun süreçte problemsiz bir dünya oluşturulması için en büyük katkıyı bilinçli bir toplum yapar, bu da sadece öğretmenlerin özverisiyle gerçekleştirilebilir.